Post on 03-Nov-2020
EKEV AKADEMİ DERCİSİ Yıl: 12 Sayı: 37 (Güz 2008) ------- 227
BİR BİLDUNGSROMAN OLARAK AŞK MESNEVİLERİ
Me !ike Gökcan TÜRKDOGAN (*)
Özet
Mesneviler, tarihten tıbba, felsefeden coğrafyaya akla gelebilecek her konu ve türü içerisinde barındırabi/en eserlerdir. Ancak, "hikaye" geleneği içerisinde yer alan mesneviler, tahkiyeye dayalı ve felsefi- mistik arka plana yaslanan kurgusal eserler olarak değerlendirilmelidir.
Bu çalışmada, Klasik Türk edebiyatının en tanınmış örneklerinden olan Leyla vü Mecnun, Yusuf u Züleyha ve Hüsn ü Aşk mesnevilerinden hareketle "aşk" olgusunun, ideal insan tipi olan "insan-ı ktlmil" e ulaşma yolundaki manevi gelişim süreçlerini nasıl etkilediği işlenmiştir. Bireyin aşk ekseninde eğitim- olgunlaşma süreçleri ele alınırken kadın ve erkeğin toplumsal rollerinin söz konusu süreçler üzerindeki belirleyici etkileri de incelenmiştir. Bu çalışmada aynı zamanda, dünya edebiyatlarında "bildungsroman" olarak bilinen ve bir insanın doğumundan ölümüne kadar geçirdiği ruhsal gelişim- oluşum
evrelerini konu alan anlatım türüyle de karşılaştırmalı olarak ilişkilendirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Mesnevi, aşk, eğitim, bildungsroman
The Love Mesnevis asa Bildungsroman
Abstract
Mesnevi is a text that can contain any subject and texture from history to medicine or philosophy to geography. However they should be accepted as narrative,fictional works on a philosophical and mystical background in the "story" practice.
In this study, the influence of "love" phenomenon on the process of reaching the supreme mankind (insan-ı kamil) was evaluated using the "Leyla vu Mecnun", "Yusuf ıt Züleyha" and "Hüsn u Aşk" mesnevis wlıich are well known examples of Classical Turkish Literatııre. Training and maturation process of one in love axis is stıtdied as well as the determinative social ro/es of man and woman on those processes. Additionally, the abovementioned works are compared and associated with the type called as "bildungsroman" in world literatıtre that investigates spiritual matıtration-jormation processes from birth to death.
Key Words: mesnevi, love, training, bildungsroman
*) Dr., Erzurum Atatürk Lisesi, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni. (e-posta: meliketurk@yahoo.com)
228 / Dr. Melike Gökcan TÜRKDOGAN ----EKEV AKADEMİ DERGİSİ
Giriş
Klasik doğu edebiyatlannda genel olarak hikayecilik ve özel olarak da mesnevi geleneği üzerinde bir genelierne yapılacak olunursa yüzey yapıyı şekillendiren olay örgüsünün ardında hemen hemen daima bir dini-ahlaki- tasavvufi misyon olduğu söylenebilinir. Şair, çoğu kez asıl amacının "efsane" anlatırken ilahi sırlara ilişkin "hakikat" arayışı olduğunu açıklar. Mesnevilerin " insamn başa çıkı/amayacak iç halleriyle yüzleş ip bunları ciddi ve samimf olarak anlatması"nı Victoria Holbrook Bildungsroman'ın atası modem-öncesi "romance"lann özellikleriyle ilişkilendirmektedir. Bildungsroman'ın bireyin olgunlaşma macerası etrafında şekillenen karakterine gönderme yapan Holbrook, mesnevi anlatılannın temel karakteristiğini "aşk yolunda olgunlaşma teması" olarak niteler1
•
"Bildungsroman", dünyaya Alman edebiyatının kazandırmış olduğu bir kavramdır. Türkçe'de "oluşum romanı" olarak ifade edilmektedir. Doğumundan ölümüne dek bir insanın geçirdiği manevi-ruhsal gelişim- değişim- olgunlaşma süreçlerinin hikaye edilmesi bu tarz eserlerin genel özelliğidir. Gürsel Aytaç Bildungsroman için şu tanımlamayı yapmaktadır: "Bir insanın akıl ve duygu manevi yeteneklerinin işlenişin i, onun, yaşadığı çağ ve toplumun istediği biçime girmesini, bu oluşuma katkısı olan maddi ve manevi etmenleri, geçirilen aşamalan, sonunda da ulaştığı kişiliği konu alır."2
Bir Bildungsroman genel özellikleri itibanyla:
I. Romanın baş kişisinin olgunlaşma sürecini konu olarak ele alır.
2. Bazen bir eğitici figür kullanılarak bu figürün eğitim sürecindeki olumlu katkılan vurgulanır.
3. Bireysel, sosyolojik ve kültürel etmenlerin kişiliğin oluşumuna etkilerini anlatır.3
Ele alınan üç mesnevi, Leyla vü Mecnun, Yusuf u Züleyha ve Hüsn ü Aşk, dini tasavvufi geleneğe yaslanan aşk hikayeleridir. "Aşk" teması her üç mesnevide de tüm olay örgüsünü ve şahıs kadrosunu kendi eksenin şekillendiren güçlü bir olgudur. Denilebilir ki, söz konusu mesnevilerde aşıklann maceralanndan ziyade "aşk"ın bizatihi kendisi bir mesele olarak ele alınmaktadır. Aşka yüklenen misyon insanın "ideal insan/ insan-ı kamil" olma yolculuğunda bir menzil olmasıdır. Bu durumda aşk hem bir hedef, hem de motivasyon sağlayan güç olarak önemlidir. Aşkın rolü "aşık"ı adeta eritip yeniden şekillendirmesidir.
"Olgunlaşr:na" süreci içerisinde kadın ve erkek aşıklann aşka yönelişinde toplumun ve kolektif şuuraltının şekillendirici/ belirleyici etkileri söz konusudur. Bu durum kadın ve erkek karakterlerin "aşık" kimliklerini ve davranış kalıplannı farklı kılmakta, maceralannı farklı mecralara sürüklemektedir. Aşk hikayelerinin iki cephesi vardır ve aşık karakterin tekamül süreçlerini iki farklı cepheden izlemek gerekmektedir.
1) Victoria R. Holbrook, "Alegorinin Ölüm_ü, Hüsnü Aşk'ın Özgünlüğü", Osmanlı Divan Şiiri Üzerine Metinler, Haz. Mehmet Kalpaklı, YKY, Istanbul 1999, s. 403-12. ·
2) Gürsel Aytaç, Edebiyat Yazıları/, Gündoğan Yay., Ankara 1990, s. 276. 3) Dinçer Eşitgin, "Büyüme Romanı (Bildungsroman) Kavramı Etrafında Aşk-ı Memnu ve Roman
Kişisi Nihai", Milli Eğitim Dergisi, Bahar 2004, sayı: I 62.
BİR BİLDUNGSROMAN OLARAK AŞK MESNEVİLERİ ------ 229
Aşkın Rehberi Molla Cünun, Önderi Mecnnn Aşk, tasavvufta en yüksek mertebe olarak kabul edilir. İnsanın, yaratılış esrarına en
yakın olduğu, Allah'ı Cemal vasfıyla müşahede edebildiği haldir. "İnsan-ı kfunil"in nihai hedefi, menzili aşktır.
Aşkın. bir mesel e olarak ele alındığı eserlerde temel bir çatışma vardır: Aşk ve akıl. Eğitim, akıl ya da ruh merkezlidir. Aklın rehberi ilim, ruhun rehberi aşktır.
Aşk, kendi üzerinde bir başka değer tanımadığı için hiçbir kurala boyun eğmez, tek başına hükünırandır. Oysa sıradan insanı idare eden güç, kural koyucu ve doğruyu yanlıştan ayırt edici vasıfları olan akıldır. Akıl, insanı hareketleri, tercihleri konusunda sürekli kontrol eder. İşte bu noktada akıl ve aşk asla anlaşamaz, bağdaşamaz iki otorite olarak büyük bir ruhsal ve toplumsal çatışmaya zemin hazırlar. Aşk tam bir teslimiyet ister; aklın müdahalelerine ve kurallarına boyun eğmek istemez. Aşk, sadece maşuka yönelmeyi önemser oysa akıl toplumu önemser. Aşk, maşuktan başkasına değer vermediği için kınanmaktan kaçınmaz; akıl ise herkes tarafından kabul görmek ister. Aklı ortalama değerler ve kurallar yönetir oysa aşkın 'mürşid-i kamil'den başka tasarruf edeni yoktur.
Bu durumun sembolik ifadesini Şeyh Galip'in "Hüsnü Aşk"ında bulmak mümkün. Mesnevide aklın tam karşısında duran 'mürşid-i kamil'in adı "Molla Cünun"duı:-4. Aklın kurallanndan azade duruşun sahibi, sembolik ismin taşıyıcısı, Molla Cünun'un vasıfları özetle şöyledirS:
1. O, mümkün olan şeyler kaydından kurtulmuş, olmayacak şeyler vadisinde dolaşmaktadır. (b.359)
2. Yanında padişah ve yoksul birdir; "akıl" saçma sapan ve faydasız bir sözdür. (b.363)
3. Allah'abile baş kaldırmaktan çekinmez; çünkü ateşten korkmaz.((b. 366) 4. Başlı başına bir özge sultandır; çıplak askerleri vardır. (b.367)
Molla Cünun 'un rehberlik ettiği aşk öğretisi, insanı, maddi varlığının kapladığı özündeki saf cevheri açığa çıkarana dek bela ve ıstırap potasında eritip yoğurmayı öngörür. Böylece Victoria Halbrook'un söz ettiği aşkın kendi macerası başlamış olur. Hüsnü Aşk mesnevisinde, Molla Cünun, asıl kahraman Aşk'ın aklını geride bırakmasını, büyük bir macera içinde acılar ve belalarla yoğrulup kıvam almasını ve kalbin merkezine ateşten denizler aşarak ulaşmasını sağlamıştır. Bu sebeple de Hüsn uğruna "kavga" ya fetva verir, rakipleri meydana çeker. Aşk, ailelerinin de onlan evlendirrnek yolunda nzası olmasına rağmen üstadın tertipiediği imtihandan geçmeden muradına kavuşamaz.
Munlii-yı Cünun verdifetvii Kim Hiisn için oldu farz gavgii
Kasdetti ki ola Aşk-ı gam-hiir Ahviil-i kabfleden haberdar
4) Şeyh Galip, Molla Cünun karakterini çizerken onun her türlü kayıttan liziide oluşunu belirgin kılmak için olsa gerek temel dini değerleri dışlayan Batini söyleme kaymıştır.
5) Şeyh Galip, Hüsn ü Aşk, Haz. Muharnmet Nur Doğan, Ötüken Yay., İstanbul 2002, s. 90.
230 / Dr. Melike Gökcan TÜRKDOGAN
Her biri arardz vasla çare Aşık geçinirdi ol nigare
Bu resme gerek bela-yı düşvar Yek başına Aşk alem ağyar
Cem'eylediler kabfleyi hep Aşk eyledi anda arz-ı matlah
Kim gevher-i Hiisn 'e talihim ben Gavga-yz talebde gaZihim ben
Aşk anladı kim nedir ser-encam Gavga-yz makale verdi tirtim
Dedi buyurun ne ola hidmet Min ba'd men ii bela vü nıihnet
Sadat-ı kabfle etti tedbfr Kim nıelzrine eyle nakdi tevfir
Hüsn akdine çok behii gerektir Evvel sana kfmya gerekir
Durma sefer et güzar-z Kalb'e Can baş ko relz-güzôr-z Ka/b' e6
----EKEV AKADEMİ DERCİSİ
Sayısız rakip karşısında bunalan Aşk'ın hepsinden daha çileli bir yol izlemesi gerek-mektedir.
Daha başlangıçta bela yolunun programı çizilir.
Ol şehrde kfmya olurmuş Yolda belf çok bela olurmuş
Bin başlı ejder-i miinakkaş Miimdan gemi altı bahr-i ateş
Bin yıllık yol harabe-i gam Anın ötesi seray-ı matem
Meşhı!.r o yolun başında ciidı!. Her nıı!.yu yılan yalan değil bu
Bir deşt içinde dfv ü perrf Arslan kaplan vu/zaş-ı berrf
6) Şeyh Galip, b.83-93.
BİR BİLDUNGSROMAN OLARAK AŞKMESNEVİLERİ ------
Cin nev'i hezar bed-likillar Cô.du kılığında ejdehillar
Muz/im gecelerde gul-ı yabiln Avazesi ra'ddan nümô.yan
Sihr ilf! yağ ar o deste ateş Gahice de eFi-i münakkaş
Allah mufn olup geçersen Ka/b şehrinin ab ını iç er sen
Kıl andaki kimyayı hilsıl Gel bunda ol işte Hüsn 'e vasıf1
231
Büyük maceranın sonunda "kalp" ülkesine ulaşabilen Aşk'ın" andaki kimyayı hasıl" ederek "Hüsn"e vasıl olması ideal güzelliği yani Cemalullah'ı müşahade edebilmesi anlamındadır ki bu noktada eğitim, nihai hedefine varmış olmaktadır. Gelinen bu noktada bildungsromanın temel özelliklerinden biri olan "eğitici figür"ün esas kahramanın belirlenen hedefe ulaşmasındaki rolü gözlemlenebilir. Molla Cünun 'un yimında Sühan ve Gayret karakterleri Aşk'ı hedefe taşıyan yardımcı eğitmenlerdir.
Kays da benzer bir maceradan geçmiştir. Aklın rehberliğine sığınacak olsa Leyla'ya kavuşma yolunda hiç bir engeli yoktur. Ancak Kays'ın kendisi akıl, sağduyu ve rabatı terk etmiştir. Tercihini sevgiliden değil, aşktan yana kullanarak yöneldiği yolda, kendisine rehber olarak, insandan insana adeta "kıyi ü kal" olarak nakledilen ilmi değil, özünde var olan aşkı seçmiştir. Bu, cinnet çöllerindt-n geçen bela yoludur. Bu ilk adımdan itibaren adı artık "Mecnun"dur. Yalnız, yardımcısız ve donanımsız olarak maksuduna yöneltir. Mecnun, Fuzuli'nin de vurguladığı gibi "önder" olma vasfına sahip bir karakterdir. Hedefini asla şaşırmaksızın menzile yönelir.
Aşık karakterler arasında Züleyha'nın çok özel bir yeri vardır. Züleyha, bir kadından beklenen pasif tavn sergilemez. Mecnun ve Aşk gibi bela yoluna gözü kara bir şekilde atılır. Yusuf'un tıpkı Hüsn gibi ilahi cemali temsil etmesi, Leyla gibi aşk imtihanına vesile olması, Züleyha'yı sevgiliden beklenen naz makarnından alıp talep yoluna sevkeder. Züleyha'nın bu yolda yaşadığı imtihan her iki aşık'tan farklıdır. Bir kadın olm.anın getirdiği toplumsal kısıtlamalara rağmen "yol"a çıkarken ne Aşk gibi rehberi ve yardırncılanyla donanımlı olarak güzergahlan ve menzili belli olan bir plana sahiptir ne de Mecnun gibi aşkın hakikatine vasıl olmak için akıl kaydından kurtulması gerektiği bilgisine. Bela çöllerine atılmayı değil, ne şekilde olursa olsun sevgiliye kavuşmayı ister. Mecazi aşktan İlahi aşka giden, bir müddet sonra sevgiliden ziyade aşkın kendisini hedefteyen macerada talep etmediği belalarla yüz yüze gelip, istemediği imtihanlara katlanmak zorunda kalırken çektiği acılarla olgunlaşır; göz alıcı aldatıcı saraydan meşakkat kuşağını sanndığı kulübeye; fani güzellikten manevi güzelliğe geçer. Aşk, misyonunu bir kez daha gerçekleştirmiş olur.
7) Şeyh Galip, b. 94-102.
!;ı
232 / Dr. Melike Gökcan TGRKDOGAN ----EKEV AKADEMi DERCİSİ
Eğitim Sürecinde Kadın ve Aşk Mesnevilerde kadın aşılç, hem aşkın kendisiyle hem de toplumun kadına biçtiği rolle
mücadele halindedir. Hüsn, Leyla ve Züleyha kadına belirgin bir rol çizen Doğu toplumu geleneklerine bağlıdır. Buna göre bir kızın aşık olması onda edep ve haya eksikliğini göstergesi sayılır ve aile terbiyesinin yeteri kadar güçlü olmadığı kanısını uyandınr. O yüzden Züleyha ve Leyla aşık olduklarında ilk olarak aileleri tarafından engellenmiştir. Hüsn de Aşk kendisine sunulan imtihanı başarana kadar ailenin kontrolünde tutulur.
Leyla'nın annesi ona "kız" olmanın sorumluluklannı hatırlatır. Toplumun bir kızdan beklediği edep ve utanma duygusudur. Bir kızın adının aşk dedikodulanna kanşması utanç vericidir. Aşk, gerçi "şarap gibi zevk verir" ama şarap gibi "ayağa dökülür" Bir kız ayağa düşmemeli namusunu tüm değerlerin üstünde tutmalıdır. Bir oğlan şerefini yitirmeden aşık olabilir fakat "aşık"lık vasfı kıza layık değildir.
K'ey şiih nedür bu güft ü giilar Kılmak sanata'ne ayb-efilar
Niçün özüne ziyan edersen Yahşi adunı yaman edersen
Temkini cüniina kılma tebdil Kızsen ucuz olma kadrüni bil
Sa ye kimi her yere yüz urma Hiç kimse ile oturma durma
Derler seni 'aşka mübteHisen Blganeler ile aşinasen
Oğlan aceb olmaz olsa 'aşık 'Aşıklık işi kıza ne layık
Ey iki gözüm yaman olur 'ar Namusumuzu itürme zinhar
Biz alem içinde n!k-namuz Ma'riif-ı tamam-ı has u 'amuz
Minba'd geleyle terk-i mekteb Bil mektebüni hernin ced ü eb8
Kızına bu şekilde doğru yolu işaret eden anne bir yandan onu babasının gazabıyla.da tehdit eder. Bu şekilde ailesi tarafından köşeye sıkıştınlan Leyla isyan edemez. Aile ve toplumun kendisinden beklediği cevabı verir ve annesine "aşk" denilen şeyi tanımadığını söyler. 8) Fuzuli, Leyla vii Mecnun, Haz. Muhammet Nur Doğan, YKY Yay., İstanbul 2007, b. 643-670.
BİR BİLDUNGSROMAN OLARAK AŞK MESNEVİLERİ ------
K'ey mfinis-i rüzgarnın ane Dürc-ı dür-ı şahvarnın ane
Sözler dersin ki bilmezem men Mazmfinunı fehm kılrnazem men
Aşku~ kılrnazdı kimse yadın Ha senden işitdüm imdi adın
Billah nedür ane aşka mefhfim Bu sırr-ı nihanı eyle ma'lGm
Hadi-i reh-i muradum olgıl Bu ş!vede üstadum olgıl9
233
Züleyha'nın dadısı da Leyla'nın annesi gibi yetiştirdiği kızını nasihatlerle çıktığı yoldan çevirmek ister. Ancak Züleyha, Leyla gibi geleneğin kuşatmasını kabullenmez ve aşkını saklamak gereği duymaz. Züleyha'nın bu atak tavn dadıyı tıpkı Leyla'nın annesi gibi "son çare" olarak geleneğin v~ otoritenin temsilcisi olan babayı devreye sokmak mecburiyetinde bırakır. Leyla, babasının olayı öğrenmesinden korkar ve geri adım atarken Züleyha, babasına aşkını itiraf eder. Ona sımnı saklamaya artık sabnnın kalmadığını söyler.
Ben dilerdim kılarn bu halinihan İlle sabrım tükendi oldu ayan
Çiin bu ahvali dinledi Taymus Sine ka'rmdan iniedi Taymus
Kendi ırzm sakmdı ol Sultan Didi etmen bu hali halka ayiin 10
Böylece Züleyha, toplum, aile ve kadınlık rolü konusundaki tüm kurallan bir anda ardında bırakır. Bu durum, kadının sosyal eğitiminin başansızlıkla sonuçlandığı sonucunu gösterir. Öte yandan yine bu şartlar altında Züleyha, rol değişimi yaşayarak erkek karaktere sunulan bela ve meşakkat imtihanını göğüslemek zorunda kalır. Züleyha'nın yaşadığı bu rol değişimi Yusuf u Züleyha mesnevilerinde de vurgulanır.
Ne du' ii çare eyledi ne fiisım Oldu Leyla'yı hüsn iken Mecnun 11
Gubari mesnevisinde Züleyha'nın Mecnun rolünü üstlenip çile ve mücadele yoluna girişi kadar Yusuf'un da Züleyha'nın bir kadın kahraman olarak ardında bıraktığı edep
9) Fuzuli, b. 683-689.
lO) Hamdullah Harndi, Yusuf u Züleyha, Haz. Naci Onur, Akçağ Yay., Ankara 1991, s. 200.
ll) Hamdi, s. 204.
.. ·-"
·1
234 /Dr. Melike Gökcan TÜRKDOGAN ----EKEV AKADEMİ DERCİSİ
ve iffet vasıfianna bürünüşü konu edilir. Bu, toplumun aşk eğitimi beklentilerinin dışında bir durumdur.
Ne Züleyha gibi olur aşık Ve ne Yusuf gibi olur sadık
Server-i aşıkanZüleyhadır Milıter-i aşıkan Züleyhadır
Server-i dilheran Yusuf'tur Bihter-i bihteran Yusuj'tur
Ne Züleyha'ya bir bedel geldi Ve ne Yusuf gibi giizel geldi
DU cihanda bu aşık u maşuk Misli bwılarun olmadı malıltık12
Hüsn de Aşk'a aşık olur. Bir kızın bir erkeğe aşık olması durumunu şair, Züleyha'nın Yusuf'a aşık olmasına benzetmekte, "Hüsn Azra olacak yerde Vamık oldu" nitelemesiyle rol değişimine işaret etmektedir13
• Ancak, gerek Hüsn gerekse Leyla hikaye boyunca genellikle pasif kalıp aşık karakter için bir imtihan vesilesi olmayı üstlenmişlerdir.
Mesnevilerde kadına yüklenen oluşum dönüşüm programında kadın aşığın geçirmesi gereken eğitim aşamalan şunlardır:
1. Kadının evvela güzelliğin yansıtıcısı olması beklenmektedir. Hüsn ü Aşk da kadın karakterin taşıdığı sembolik isim, aşkın hedefini ilk basamakta "güzel" e er!şmek olarak belirler. Züleyha'nın rol değişimi yaşamasına sebep olan durum da "güzel" sıfatının taşıyıcısının Yusuf olmasıdır.
2. Kadın "edep", "iffet","ismet" timsali olmalıdır. Leyla'nın annesinin dediği gibi aşk uğruna namusunu feda etmemeli bunun tam aksine hareket etmelidir.
3. Erkek k~rakter "mücadele" sergilerken kadın aşık olduğunu saklamak zorunda olduğu için "sabır" a yaslanmalıdır.
4. Kadına en yakışan davranış sadakat ve sebattir. Son nefesine kadar kendisini aşka adar, ırzını ve şerefini sevdiği için korur.
5. Erkek sadece aşkı için mücadele ederken kadın, aşkını saklamak, namusunu korumak,· ailenin uygun gördüğü bir evliliği gerçekleştirmek (Züleyha ve Leyla'nın evliliği) gibi ailenin ve toplumun beklentilerine cevap vermek zorundadır.
'İnsan-ı Kamil'e Giden Yolda Aşk Eğitiminin Aşamaları Aşkın ilk merhalesi "cemal" in tecellisini görebilmektir. Sevgilinin güzellİğİnİ fark etme
aşk yolunun ilk adımıdır. Sevgilideki güzelliğin bir "ayna"; mutlak güzel olan Allah'ın hakiki varlık olduğunu idrak etmek ise aşk yolunun menzildir. Aşık, "Cemalullah"ı mü-
12) Hasan Aktaş, Abdurrahman Gubari, Yusuf u Ziileylıa, (Yüksek Lisans Tezi), AÜ Sosyal Bil. Enst., Erzurum 2006, s. 172-173.
13) Şeyh Galip, b.375-384.
BİR BİLDUNGSROMAN OLARAK AŞK MESNEVİLERİ ------ 235
şahede edecek "sahib-i nazar" olabildiği zaman sebep-vesile durumunda olan sevgilinin varlığı aradan silinir.
Fiini güzelden mutlak güzele uzanan aşk yolunda aşılması gereken bazı süreçler vardır. Mesnevileri bildungsromanla ilişkil endiren en önemli gösterge aşığın halden hale geçerken aştığı evrelerin hikayesidir. Burada, bir eğitim tarzı, olgunlaşma süreci, ideal insan modeli v~ eğitici figürün söz konusu idealin gerçekleştirilmesindeki rolü gibi unsurlann varlığı gözlemlenebilir.
Leyla vü Mecnun ve Hüsnü Aşk mesnevilerinde kahramanlar "mektep"te aşık olurlar. Her iki mesnevide de "ilim"in ve dolayısıyla aklın, olgunlaşmanın ilk evresi olarak sunulması dikkat çekicidir. Buradan hareketle aşkın seçilip aklın reddedilmesindeki asıl hedefin aklı saf dışı etmek değil, "akıl ötesi" merhaleye ulaşabilmek olduğuna işaret vardır.
Aşkın bu ilk merhalesinde dünyevi idrakin olgunlaşması ve mücadeleye hazırlık süreci yaşanır. Molla Cünun'un bu ilk merhalede Hüsn için "kavgaya fetva" verip rakipleri mücadeleye çağırması boşuna değildir. Burada aşığın kararlılığı ölçülmektedir. Hemen ardından imtihanlar belirlenir, bela yolunun güzergahı çizilir.
Leyla'nın ve Hüsn'ün mektepten alınıp aşıklanndan uzaklaştınlmasıyla imtihanlar başlar geçirilen her imtihan aşığın derecesini yükseltmektedir.
I. Ayrılık- hasret: A.şıkiann ilk aşamanın sonunda yani azim ve kararlılıkla sevgiliye yöneldikleri anda yaşamalan gereken süreçtir.
Kays, imtihanın bu ilk safhasında aklı geride bırakır. Aynlık acısıyla kendini çöllere vurur. Ona "mecnun" sıfatı yakıştınlır. Leyla ise bu süreçte içine kapanır, aşkını gizler, sessizce acı çeker. Akıl ötesine çıkmaz, çünkü aile ve toplum onu belli sınırlar içinde tutar. Aşk'ın ise kendisi değil, mürşidi cinnet ehlidir. Belalarla dolu kavuşma yoluna kendi çılgınlığıyla değil hocasının işaretiyle atılır. Hüsn bu mücadelede pasiftir.
Züleyha, rüyasında güzelliğini gördüğü anda Yusuf'a aşık olur. O derece etkilenmiştir ki yemeden içmeden kesilir, birlikte gezip tozduğu arkadaşlanndan uzaklaşır. Ay'a benzeyen güzelliği "hilal"e döner. Kimse halinden anlamadığı için ayla güneşle, mumla söyleşir14• Bir müddet sonra da onda delilik halleri görülür. Dadıların nasihatleri, babasının emir ve ricaları çılgınlıklarını dizginleyemez. Evden kaçıp kendini yollara vurması tehlikesine karşı, sonunda babası onu zincire vurmak zorunda kalır15 •
Yusuf, aşk mücadelesinde pasiftir. N az ve istiğna makamında durur.
2. Aşığa sunulan imtihan/ar:
Aşık, "sabır", "metanet", "cesaret", "sebat" gibi vasıftar kazanır. Bu kazanımıann her biri meşakkatli imtihanlardan geçilerek elde edilmiştir.
Aşk'ın programlı ve donanımlı bir şekilde çıktığı yolda geçirdiği imtihanlarHüsnü Aşk'da adeta aşk dersinin müfredatı gibi sunulmuştur.
Mecnun, kendi kendini yetiştiren bir hoca olarak "bela" imtihanlanndan geçmedikçe aşk yolunda menzile vanlamayacağını sezgisel olarak bilmektedir.
14) Yahya Bey, Yusuf u Zeliha, Haz. Mehmet Çavuşoğlıi, İ.Ü. Edebiyat Fak. Yay., İstanbul 1979, s. 66
15) Hamdullah Hamdi, Yusuf u Züleyha, Haz. Naci Onur, Akçağ Yay., Ankara 1991, s. 206; Şerifi, Yusuf u Zelilıa, Haz. Zuhal Kültüral, Bayrak Basımevi, İstanbul 2001, s. 24 ·
236 / Dr. Melike Gökcan TÜRKDOGAN ----EKEV AKADEMİ DERGİSİ
Ya Rab belayı aşk ile kıl aşina beni Bir dem bela-yı aşktan etme cüdli beni
Az eyleme inayerini ehli derdden Yani ki çok beltilara kıl mübte/a beni
Oldukça ben götünne beladan iradetim Ben isterim belayı çü ister belli beni
Gittikçe hüsnün ey/e ziyade nigô.rımın Geldikçe derdine beter et miiptelli beni
Öyle zaif kıl tenimi firkatinde kim Vaslma miimkiin ola getiirmek saba beni
Nahvet kılıp nasib Fuzulf gibi bana Ya Rab mukayyed eyleme mutlak bana beni
Yusuf da sevdiklerine sunulmuş bir imtihandır. Onu çok seven ve ölümünün yaklaştığını hissettiğinde en çok oğlundan aynldığına içi yanan annesi gibi babası da aynlık imtihanına katlanmak zorunda kalacaktır. Gubari'nin Yusuf u Züleyha mesnevisinde bu duruma dikkat çekilir. Yusuf, kendisini sevenleri bekleyen akıbeti Züleyha'ya hatırlatır.
Beni her kim sever belaya düşer Derd-i aşkumla ibtilô.ya dilşer
Sevdi hlilum çü yar idindi beni Besledi ğam-küslir idindi beni
Akıbet hasretile o/dı cüda Firkat ii mihnetile o/dı cüda
Pederüm sevdi mübtelli oldı Beni sevmek ana belô. o/dı
Derdümile iki gözi giryan Aşkum ile dahi dili nlilô.n16
Belalara göğüs geren, zorluklara sabreden, ümitsizliğe karşı kararlılığını yitirmeyen aşığa sunulan imtihanın en son aşaması sevgiliyle buluşma kisvesi altında görünen aldatıcı vuslattır.
Suretler Sarayı: Aldatıcı vuslat, Yusuf u Züleyha ve Hüsnü Aşk mesnevilerinde ortak bir sembole dönüşür: "Kasr-ı Züleyha", "Zatüssuver" kalesi.
Züleyha vuslat arzusuyla bir plan yapar. Buna göre muhteşem bir saray yaptıracak ve içini olağanüstü bir zenginlikle döşeyecektir. Bu ihtişamlı sarayın duvarlan iki sevgiliyi resmeden nakışlarla ve görüntüyü çağaltan aynalarla süslenecektir. Burada amaç güzelliği
16) Gubari, s. 144.
BİR BİLDUNGSROMAN OLARAK AŞK MESNEVİLERİ ------ 237
güzellikle avlamaktır. Ancak bu, Züleyha için de bir tuzaktır. Bu düzenle Yusuf, iffetini; Züleyha da aşkını korumak için eskisinden daha zor bir yola girmiş olur. Ancak Züleyha 'yı aşkın hakikatini bulma yolunda bir üst merhaleye taşıyan da bu hüsranla biten olaydır.
Zatussuver, belalarla olgunlaşıp dünyadan geçme noktasına gelen Aşk'a sunulan en son ve~en çetin sınavdır. Burada tüm ihtişamlı güzellikler ortasında sevgilisi Hüsn'e cismani olarak kavuşmayı va'deden sahte cennet tablosu düzenlenmiştir. Cadı Huşruba Hüsn 'ün cismani varlığını taşımaktadır. Aşk, bedene takılırsa yolculuğu bu noktada yanlış bir menzilde sonlanacaktır. Ancak Aşk basiretli davranır ve ten ülkesini ateşe verir.
Mecnun' a sunulan son imtihan da vuslattır. Ancak Mecnun tüm aşıklardan daha ileri bir merhalede olduğu için ona aldatıcı görüntüler, sahte cennet düzenlemeleri sunulmaz. Mecnun' a sunulan son imtihan Leyla' nın bizzat kendisidir. Eşi öldüğü ve bir kadın olarak genç kızlardan daha özgür bir konumda olduğu için Leyla, çölde Mecnun'u bularak kavuşma yolunda bir engellerinin kalmadığını belirtir, vuslat teklif eder. Ancak Mecnun için kavuşma artık ten sathında değildir. Sevgilisine "rüsva"lık yolunun Mecnun'a yakıştığını sevgiliye ise aklın emrettiği gibi iffet-ismet yolunun yakışacağını hatırlatır.
Rüsvalığa çün men etmişem ad Sen hem bu sülilkı etme bünyad
Dut perde-i isınet içre aram Rüsvay menem sen ol nigil-nam
Sen olma fesane-l halayık Mecniln işi Leyli'ye ne layık
3. Aradan ikiliğin kalkması: aynileşnıe Bu boyutta aşıklar arasında telepatik bağlantılar kurulur. Çölde Mecnun'u bulup ona
nasihat eden babasının gözü önünde Mecnun ürperir ve elbisesinin kolu kanla boyanır. Baba dehşete düşerken olayın sebebini hisseden Mecnun onu teskin eder. Cerrahlar Leyla'dan kan alırken aynı neşter Mecnun'u da yaralamıştır. Mecnun sevgiliyle iki bedende yaşayan tek ruh gibi aynileşrniştir.
Fasd eyledi ol biit-i peri-zad Nfş urdı mıun kolına fessad
Ol zalım eseri görindi nıende Biz bir ruhuz iki bedende 17
Harndi'nin Yusuf u Züleyha mesnevisinde, Züleyha'nın Yusuf'a olan aşkının, henüz bu aşk şekillenip hedefini bulmadan önce bile derin bir sezgi olarak var olduğunu gösteren "telepati" kurgusu yer almaktadır. Köle olan Yusuf'u satın aldıktan sonra onunla yakın bir dostluk kuran Züleyha, Yusuf'un kuyuya atılma hikayesini kendisinden dinler ve hafızasında o günkü hali canlanır. Yusuf'un kuyuya atıldığı gün, sarayında otururken birden sebepsiz bir acı hissetmiş tir. Derin bir sıkıntı ve keder onu boğmaktadır. Dadısı ve etrafındakiler hayrete düşerler. Züleyha onlara derdinin sebebini açıklayamaz. 17) Fuzuli, s. 388.
, .....
,, '
238/ Dr. Melike Gökcan TÜRKDOGAN
Ki bugün ben de olmuşanı hayran Beni bilmem ne etti ser-gerdan
Sebebin bilmezenz bu hayretimin İlietin bilmezenz bu illetimin
Cana tir urdular kenıfinı nihan Yok kemana güman u tire nişan
Yelerem yel gibi kararım yok Bilmezenz halim ihtiyarını yok18
----EKEV AKADEMi DERCİSİ
Kendisine vuslat teklif eden Leyla'ya Mecnun arada ikiliğin kalmarlığını hatırlatır.
Ger men men isem nesen sen ey yar V' er sen sen isenneyenz men-i zar19
4. Hakiki anlamda vuslat: "İlahi aşk"a varmak Aşk'ın Hüsn 'ü "Kalp" diyarında yani bizzat kendi içinde, gönlünde bulduğu an aşkın
üst boyutlarda tecelli ettiği gerçek vuslat anıdır.
Bu boyutta cismani varlığın bir önemi kalmamıştır.
Daima cismani aşka mail olan Züleyha bile aşk macerasının onu sürüklediği noktada tüm mal varlığını dağıtır, servetini, itibarını gençlik ve güzelliğin i ardında bırakıp sazdan bir kulübede uzlete çekilir. Bu aşamada imana erip putunu kırar. Putun kınlması cismani varlığın inkannı sembolik olarak ifade etmektedir. Züleyha, bu son aşamada sevdiğine kavuşur ancak gönlünde İlahi aşkın tecellisi onu daha üst boyutlara çekrnektedir.
Mecnun bu noktaya daha kolay ulaşır. Kendisine vuslat teklif eden sevgiliye arada aynlığın kalmarlığını açıkladığı anda tüm varlıkları "bir" eden vahdet sımna ermiştir zaten.
Sonuç Aşk mesnevilerinde aşkın insan ruhunu hakiki menziline ulaştıran bir vasıta olduğu
görüşü hakimdir. Bu yönüyle aşk kişisel tekamül sürecinin tetikleyici ve taşıyıcısıdır. Bir aşk macerası aynı zamanda kahramanın ruhsal olgunluğunun kemale ermesiyle sonuçlanan bir nevi "eğitim" macerasıdır. Batı edebiyatlannda da modem roman öncesi 'romance'ların ve modem edebiyatta "bildungsroman"ın konusu ideal bir eğitim modelinin kahramanın hayatına uygulanmasıdır. Bildungsroman akıl- bilim, akıl- din eksenli ideal insan modeli çizer. Aşk mesnevilerinde ise "İnsan-ı kamil" olmaya giden yolda bir yere kadar aklın ve ilmin rehberliğinde yürünrnelidir. Bu mertebenin daha üst noktasında akıl ötesi boyutlar yani aşk egemendir.
Ele alınan Leyla vü Mecnun, Hüsn ü Aşk, Yusuf u Züleyha mesnevilerinde aşıkların aşk yolunda kat ettikleri mesafeler bir eğitim süreci olarak incelenmiştir.
18) Hamdi, s. 268. 19) Fuzuli, s. 484.