Simyac Paulo Coelho

download Simyac Paulo Coelho

of 259

Transcript of Simyac Paulo Coelho

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    1/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    2/259

    Felsefe Tasi'nin gizlerini

    bilen

    ve bunu kullanan simyaci

    J. 'ye

    Yollarina giderken Isa birkye

    girdi. Marta adli bir kadin onu

    evine

    kabul etti.

    Meryem adli bir kizkardesi

    var-

    di, o da Rabbin ayaklari dibinde

    otu-

    rup onun szn dinlerdi.

    Marta ise, isin oklugundan

    sa-

    Sirmisti; Isa'ya giderek dedi:

    ' - Ya Rab, kizkardesimin

    hiz-

    mette beni yalnu birakmasi sence

    bir

    sey degil midir? Imdi ona syle

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    3/259

    bwa

    yardim etsin.

    Fakat Rab cevap verip dedi:

    - Marta, Marta, sen birok

    sey-

    ler iin zlp telas ediyorsun;

    fakat

    bir seye ihtiya vardir ve Meryem,

    kendisinden alinmayacak olan iyi

    pa-

    yi semistir.

    INCIL, LUKA,

    X, 38-42

    ndeyis

    BIR KERVANCININ GETIRDIGI KITABI

    ELINE

    aldi Simyaci. Kapagi yoktu kitabin, ama gene de

    yazarinin

    kim oldugunu anladi: Oscar WIlde'di yazar. Kitabin

    sayfa-

    larini karistirirken, Narkissos'u anlatan bir ykye rastla-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    4/259

    di.

    Narkissos'un, kendi gzelligini her gn bir gln

    su-

    larinda seyretmeye giden bu yakisikli delikanlinin

    efswesi-

    ni biliyordu Simyaci. Bu delikani kendi grntsne y-

    lesine vurgunmus ki gnn birinde gle dsp

    bogulmus.

    Onun gle dsp boguldugu yerde de bir iek amis,bu

    iege nergis adi verilmis.

    Ama kendi yazdigi yky byle bitirmiyordu

    Oscar

    Wilde.

    Tatli su glnn kiyisina gelen orman tanrialari

    Ore-

    as'larin onu bir aci gzyasi kavanozuna dnsms olarak

    bulduklarini yaziyordu Oscar Wilde.

    - Neden agliyorsun? diye sormus Oreas'lar.

    - NarkIssos iin agliyorum, diye yanitlamis gl.

    - Ne vaT bunda sasilacak, demis bunun

    zerine or-

    mw tanrialari. Bizler ormanlarda bosu bosuna onun

    pe-

    sinde dolasir dururduk, ama onun gzelligini yalnizca sen

    grebilirdin yakindan.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    5/259

    - Narkissos yakisikli bir gen miydi? diye

    sormus

    gi.

    - Bunu senden daha iyi kim bilebilir ki? diye

    karsilik

    vermis iyice sasiran Oreas'Iar. Her gn senin kiyilarina

    ge-

    lip sularina bakiyordu!

    Gl bir sre sessiz kalmis. Sonra syle

    konusmus:

    - Narkssos iin agliyorum, ama onun yakisikli

    oldu-

    gunu hi fark etmemistim ben. Narkissos iin agliyorum,

    1

    1

    nk sularima egildigi zaman, gzlerinin derinliklerinde

    kendi gzelligimin yansimasini grebiliyordum.

    - Iste ok gzel bir hikye, dedi Simyaci.

    *

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    6/259

    12

    Birinci Blm

    DELIKANLININ ADI SANTIAGO IDI. SR-

    syle birlikte eski, terk edilmis kilisenin nne geldiginde

    gnes batmak zereydi. Kilisenin atisi oktwdir km,bir zamanlar ayin esyalarinin konuldugu yerde kocaman

    bir fIravuninciri bymst.

    Delikanli geceyi burada geirmeye karar verdi.

    Btn

    koyunlarini yikik kapidan ieri soktu. Koyunlarin, gecele-

    yin kamalarina engel olacak sekilde, kapiya birka tahta

    koydu. Bu blgede kurt falan yoktu, ama bir keresinde bir

    kaak koyunu bulmak iin, ertesi gn btn gn dolas-

    mak zorunda kalmisti.

    Yamismi yere yayip zerine uzandi, okuyup

    bitIrdi-

    gi kitabi da yastik olarak basinin altina koydu. Uykuya

    dalmadan nce, artik daha kalin kitaplar okumasi gerekti-

    gini dsnd: Okunmalari daha uzun srer, geceleyin de

    daha rahat yastik olurlardi.

    Uyandiginda ortalik hl karanlikti. Yukariya

    bakti,

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    7/259

    yari yariya yikilmis atinin arasindan parildayan yildizlari

    grd.

    "Biraz daha uyusaydim," diye dsnd Bir hafta

    nce-

    ki ds tekrar grms, gene sonunu getiremeden

    uyanmis-

    ti.

    Kalkti, bir yudum sarap iti. Sonra degnegini eline

    aIip hl uyumakta olan koyunlari uyandirmaya basladi.

    Hayvanlarin ogunun tipki kendis gibi uykudan hemen

    siyrilip uyandiklarini fark etti. Sanki gizemli bir g, iki

    yildir, yiyecek ve su pesinde kendisiyle birlikte btn l-

    keyi dolasip duran koyunlarin yasamina baglamisti yasa^

    mini. 'Bana ylesine alistilar ki, saat dzenimi biliyorlar,*

    dedi kendi kendine alak sesle.

    1

    5

    ^ daldlktafl sonra, tersi de olabilir,' diye

    dsn-

    d: Hayvaaiarin saat dzenine belki de kendisi alismisti.

    Gene de, Uyanmasi geciken, koyunlar da vardi.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    8/259

    Adlari-

    ni syleyer^ek^ sopasiyla birer birer hepsini uyandirdi.

    Sy-

    lediklerini koyunlarin anlayabildigine her zaman inanmi$-

    ti. Bundan^ dolayi, kendisini'etkileyen kitaplarin bazi b-

    lmIerini kimi zaman onlara okur; kimi zaman da kirlarda

    dolaan bi obanin yalnizligindan ya da yasama

    sevincin-

    den sz ederdi onlara; kimi de ugTamayi aliskanIikhaline

    getirdigi kentlerde grdg son yenilikleri anlatirdi.

    Ama, nceki gnden bu yana, drt gn sonra

    varacagi

    kentte yasayan gen kizdan baska bir konusma konusu

    a-

    mamisti. Bir tccarin kiziydi sz konusu olan. nceki yil,

    yalnizca bir kez gelmisti buraya. Tccarin bir kumas ma-

    gazasi vardi; alacagi mal kousunda aldatilmamak iin,

    ko-

    yunlarin gznn nnde kirkilmasini istiyordu. Bu ma-

    gazayi ona bir arkadasi anlatmis, oban da srsn

    oraya

    gtrmst. *

    16

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    9/259

    "BIRAZ YN SATMAK ISTIYORUM,"

    DEMISTI

    oban, tccara.

    Dkkn kalabalikti, is yogundu; bu yzden, tccar

    obana ikindiye kadar beklemesini syledi. Bunun

    zerine

    oban gidip magazanin nndeki kaldirima oturdu,

    heybe-

    sinden bir kitap ikardi.

    - obanlarin kitap okuyabildiklerini bilmiyordum,

    dedi yanibasinda bir kadin sesi.

    Uzun siyah salari, eski Magripli fatihleri belli-

    belrsiz

    animsatan gzleriyle, tepeden tirnaga tam bir Endls ki-

    ziydi konusan.

    - Koyunlar kitaplardan daha greticidir, diye

    yanitla-

    di gen oban.

    Iki saatten fazla sohbet ettiler. Endls kizi,

    tccarin

    kizi oldugunu syledi, her gn birbirine benzeyen ky

    yasamini anlatti. oban, Endls kirlarindan, ugradigi

    kentlerde grdg son yeniliklerden sz etti. Koyunlanyla

    konusmak zorunda kalmadigi iin mutluydu oban.

    - Okumayi nasil grendiniz? diye sordu gen

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    10/259

    kiz.

    - Herkes gibi, diye yanitladi oban. Okulda.

    - Peki ama, okuma bildiginize gre niin

    obanlik

    yapiyorsunuz?

    Delikanli bu soruyu yanitlamamak iin

    duymazliktan

    geldi. Verecegi yaniti gen kizin anlamayacagindan

    emin-di. Bu yzden, yolculuk ykleri anlatmayi srdrd.

    Gen kizin Magripli kk gzleri, merak ve saskinliktan

    kocaman ailiyor, kimi de iyice klyordu. Zaman ge-

    tike, zamanin hi gememesini, gen kizin babasinin

    isle-

    rini bitirememesini ve kendisinden gn daha

    beklemesi-

    ni istemesini dilemeye basladi delikanli. Simdiye kadar

    hi^

    Simyaci 1 7 ^

    duymadigi birseyler hissettigini fark etti: Sonsuza dek bir

    yere yerlesmek istiyordu. Kara sali gen kizin yaninda,

    kuskusuz, gnler birbirine benzemezdi.

    Ama sonunda tccar gelip drt koyun kirkmasini

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    11/259

    is-

    tedI. Borcunu dedikten sonra obanin ertesi yil da ugra-

    masini syledi.

    18

    SIMDI BU KASABAYA ULASMAK IIN

    NN-

    de drt gn vardi obanin. Heyecandan ii iine sigmiyor-

    du, ama yregini koyu bir kaygi da sarmisti: Belki de

    gen

    kiz unutmustu onu. Yn satmak iin oraya ugrayan bir yi-

    gin oban vardi.

    - Pek nemli degil, dedi koyunlariyla

    konusurken.

    Ben de baska yerlerde baska kizlar taniyorum.*

    Ama, yreginin derinliklerinden biliyordu ki, yle

    *pek nemli degil* diyecek durumda degildi. obanlarin

    da, tipki denizciler ve gezgin saticilar gibi, kendilerini yer-

    yznde basibos dolasmaktan vazgeirtecek birinin

    yasadi-

    gi bir kente ugrayabileceklerini biliyordu.

    *

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    12/259

    1

    9

    GNN ILK ISIKLARI TANYERINDEN

    YK-

    selmeye baslarken, oban koyunlarini gndogusu ynn-

    de srmeye basladi. 'Hibir zaman bir karar vermek ge-

    reksinimi duymuyorlar/ diye dsnd. 'Belki de bu yz-den hep benim yanimda kaliyorlar.' Su ve yiyecekten

    bas-

    ka bir seye gereksinim duymuyordu koyunlar. Onlarin

    obani olarak Endls'n en iyi otlaklarini bildigi srece,

    kendisiyle her zaman dost kalacaklardi. Gnesin dogusu

    ile batisi arasinda eglesen, uzun saatlerden olusan

    gnlerin

    biri tekinden farkli olmasa da; kisacik yasamlari boyunca

    tek bir kitap okumasalar, kylerde olup bitenleri anlatan

    delikanlinin insan dilini anlamasalar da. Yiyecek ve suyla

    yetiniyorlardi ve bu onlar iin yeterliydi. Buna karsilik,

    ynlerini, arkadasliklarini ve kimi zaman da etlerini c-

    merte sunuyorlardi.

    'Gnn birinde bir canavara dnssem ve tek

    tek

    hepsini ldrsem, srnn hepsini bogazladiktan sonra

    ancak isin farkina varirlardi,' diye dsnd delikanli.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    13/259

    'nk bana inaniyorlar ve artik kendi igdlerine g-

    venmiyorlar. Bu byle, nk onlari otlaga ben gtryo-

    rum.'

    Delikanli kendi dsncelerine sasmaya, onlari

    tuhaf

    bulmaya basladi. Iinde firavuninciri bitmis kilise belki de

    cinli-periliydi. Belki de ayni ds bu nedenle yeniden g-

    ryor ve her zaman sadik dost saydigi koyunlara kirsi f-

    ke duyuyordu. nceki aksam yemeginden kalma

    sarabin-

    dan iti biraz ve yamisina sarindi. Birka saat sonra,

    gne-

    sin kselrnesiyle artan bunaltici sicaklar yznden sr-

    sn kirda dolduramayacagini biliyordu. Yazin bu saatte

    btn ispanya uykuya dalardi Sicak, gece ininceye kadar

    srerdi, ama bu arada yamisini yin.naa t^irr.A 20-in

    daydi. Her seye karsin, bu ykten /ak.r.-r. < - k*, -'.p?

    zaman, sabah ayazmi bu yk sayesinde _-

    >i..j;etme:.Igi'~

    animsiyordu kuskusuz.

    'Havanin beklenmedik degiSiK.u.\leri.-e ka.-si

    \cArr

    ya her zaman hazir olmaliyiz,' dht: usu'. ^ord- r z-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    14/259

    man; yaminin agirligina katianmavi minnetle kabai edi-

    yordu.

    Yaminin da bir varlik nedeni vardi, tipki delikanli-

    nin hikmeti vcudu gibi. Orasi senin, burasi benim End-

    ls ovalarini iki yil dolastiktan sonra, belgenin btn

    kentlerini ezbere grenmisti; yasamina anlam veren |ey

    gezip dolasmakti.

    Basit bir obanin neden okuma biidigin., bu ke/

    genkiza aiklamak niyetindeydi: On aki yasina kadar papiz

    okuluna gitmisti. Anababasi, onun din adami olrnisim is-

    temislerdi; tipki koyunlari gibi, yalnizca su ve yiyecek iin

    alisan yoksul bir kyl ailesi iin gurur kaynagiy Ji byle

    bir sey. Latince, ispanyolca ve dinbilim okumust'-i. Ama,

    daha kklgnden itibaren dnyayi tanimayi hayal e"

    misti, Tanriyi ya da insanin gnahlarini grenmek:.: .;ok

    daha nemliydi byle bir sey. Bir aksam, ailesini g-,n.ie\t

    giderken, btn cesaretini toparlayip t^hasma r vhip oi-

    mak istemedigini syledi. Yolculuk yapmak istiyordu.

    - Dnyanin btn insanlari sim ye kad"r t-j

    ky-

    den gelip getiler, oglum. Buraca yeni peyler anmayi gel-

    diler, ama hi degismediler. Satoyu gezmek iin tepeye

    i-

    karlar ve gemisin gnmzden daha iyi olduguna karar

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    15/259

    verirler. Salarinin rengi ister aik, ister koyu olsun, hepsi

    de kymzn insanlarina benzerler

    - Ama ben, bu insanlarin geMikbri lkelerdeki

    "to-

    lari bilmiyorum, diye yanitladi delikanli.

    - Bu insanlar, tarlalarimiz!, kadinianmizi

    grnce,

    her zaman burada yasamak istediklerini seklerle;. dir-

    srdrd baba.

    - Onlarin geldikleri yerlerin kadinlarini ve

    toprakla-

    rini tanimak istiyorum, dedi ogul bunun zerine. nk

    hibiri bizimle kalmiyorlar burada.

    - Ama bu insanlarin cepleri para dolu, dedi baba.

    Bi-

    zim burada, yalnizca obanlar baska yerleri grebilirler.

    - yleyse, ben de oban olacagim.

    ' Bunun zerine baba hibir sey sylemedi. Ertesi

    gn,

    iinde eski ispanyol altin lirasi bulunan bir kese verdi

    ogluna.

    - Bunlari bir gn tarlada bulmustum. Rahiplige ka-

    bul edilme treninde kiliseye vermeyi dsnyordum.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    16/259

    Git, kendine bir sr al ve en iyisinin bizim satomuz, en

    gzel kadinlarin da bizim kadinlarimiz oldugunu grenin-

    ceye kadar dnyayi dolas.

    Ve baba oglunu kutsadi. Delikanli, babasinin

    gzle-

    rinde de dnyayi dolasma isteginin bulundugunu grd.

    Her gece uyumak, yemek ve imek iin hep ayni yerde

    ka-

    larak yillarca kurtulmaya alismis olmasina karsin, hlcanli kalan bir istekti bu.

    22

    UFUK KIZARDI, SONRA GNES

    GRND.

    Delikanli, babasiyla yaptigi konusmayi animsadi ve

    kendi-

    ni mutlu hissetti; daha simdiden birok sato, birok kadin

    tanimisti (ama bu kadinlardan hibiri, iki gn sonra gre-

    cegi kadinin eline su bile dkemezdi). Bir yamisi, bir

    bas-

    kasiyla degistokus edebilecegi bir kitabi ve bir srs var-

    di. Bununla birlikte, en nemlisi, her gn yasaminin b-

    yk dsn gereklestiriyordu: Geziyordu. Endls

    ovala-

    rindan bikinca, koyunlarini satip denizci olabilirdi. Deniz-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    17/259

    den usandigi zaman da birok kent, birok kadin

    tanimis,

    birok mutluluk olanagi yasamis olurdu.

    'Papaz okuluna, Tanriyi aramaya nasil

    gidebilirim?'

    diye dsnd, dogan gnese bakarak. Bunun olasi

    oldugu

    durumlarda, bir yolunu bulup bir baska yolculuga ikiyor-

    du. Buradan ka kez gemis olmasina karsin, bu harap

    kili-

    seye kadar hi gelmemisti. Dnya bykt, sonu gelmi-

    yordu. Kisa bir sre de olsa, koyunlarinin kendisine yol

    gstermesine izin verse, sonunda bir yigin ilgin seyler

    kesfederdi. "Sorun su ki, her gn yeni bir yere gittiklerinin

    farkina varmiyorlar. Otlaklarin degistigini, mevsimlerin

    birbirine benzemedigini anlamiyorlar. nk yiyecek ve

    sudan baska bir kaygilari yok.'

    "Belki de herkes iin durum byledir,' diye

    dsnd

    oban. Tccarin kizina rastladigimdan bu yana baska bir

    kadin dsnmeyen benim iin bile.'

    Gkyzne bakti. Hesaplamalarina gre, gle

    yeme-

    ginden nce Tarifa'da olacakti. Orada, kitabini daha kalin

    bir kitapla degistirebilir, sisesini sarapla doldurur, sa-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    18/259

    sakal

    tirasi olabilirdi; kizin yanina gitmeden nce iyice hazirlan-

    maliydi. Daha fazla koyunu olan bir baska obanin,

    kendi-

    2

    3

    sinden nce davranip gen kiza talip olma olasiligini d-

    snmek bile istemiyordu.

    "Bir ds gereklestirme olasiligi yasami

    ilginlestiri-

    yor,' diye dsnd, gnesin durumuna tekrar bakip adim-

    larini hizlandirarak. Tarifa'da ds yorumcusu bir yasli ka-

    dinin yasadigini ammsamisti. Daha nce bir kez grms

    oldugu bu ds, bu gece de grmst.

    24

    YASLI KADIN, DELIKANLIYI EVIN

    ARKASIN-

    daki bir odaya gtrd, odayi salondan rengrenk bir

    plas-

    tik perde ayiriyordu. Odada bir masa, bir Isa'nin Kutsal

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    19/259

    Yregi1 tasviri ve iki sar dalye vardi.

    Yasli kadin oturdu, delikanliya da oturmasini

    syledi.

    Sonra delikanlinin iki elini ellerinin arasina aldi ve usulca

    dua etmeye basladi.

    Syledikleri bir ingene duasina benziyordu.

    Simdiye

    kadar, dolasirken bir yigin ingeneye rastlamisti. Bu in-

    sanlar da dolasiyorlardi, ama koyunlarla ilgilenmiyorlardi.

    Sylenenlere bakilirsa, bir ingenenin isi-gc durmadan

    insanlari aldatmakti. Seytanla anlasma yaptiklari,

    ocukla-

    ri kairip gizli barinaklarinda bunlari kle gibi kullandik-

    lari da syleniyordu. Gen oban, ocukken, ingeneler

    tarafindan kairilmaktan korkmustu her zaman. Yasli ka-

    din ellerim tutunca bu eski korkuyu animsadi delikanli.

    'Ama burada isa'nin Kutsal Yregi tasviri var,'

    diye

    dsnd, kaygilarindan kurtulmak isterken. Elinin titre-

    meye baslamasini, yasli kadinin da onun bu

    rkntsn

    fark etmesini istemiyordu. Sessizce bir Tanri Babamiz

    du-

    asi okudu.

    - Ilgin... dedi yasli kadin, gzlerini delikanlinin

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    20/259

    elin-

    den ayirmaksizm. Ve tekrar sustu.

    Delikanli, giderek sinirlendigini hissediyordu. Ama

    elinin titremesine engel olamadi ve yasli kadin fark etti

    bu-

    nu. Hemen ellerini ekti kadinin ellerinden.

    - Buraya el falina baktirmak iin gelmedim, dedi.

    Bu

    eve geldigi iin artik, pismanlik duyuyordu. Bir an, kadina1 Isa'nin Tann sevgilinin limgeji. (rv.)

    2

    5

    cretini demenin ve hibir sey grenmeden buradan ay-

    rilmanin daha iyi olacagini dsnd. Ne var ki, st ste

    grdg ayni dsn ne anlama geldigini grenmek ok

    nemliydi onun iin.

    - Grdgn dsler hakkinda bilgi almaya geldin,

    de-

    di bunun zerine yasli kadin. Ama dsler Tanrinin diliyle

    konusurlar. Tanri dnyanin diliyle konusursa bunun yo-

    rumunu yapabilirim. Ama senin ruhunun diliyle konustu-

    gu zaman bunu yalnizca sen anlayabilirsin. Gene de

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    21/259

    danis-

    ma creti deyeceksin bana.

    'Gene bir dalavere,' diye dsnd delikanli. Her

    seye

    karsin, tehlikeyi gze almaya karar verdi. Bir oban, kurt

    ya da kuraklik tehlikesiyle her zaman karsi karsiyadir;

    ama, obanlik meslegini ekici kilan da budur zaten.

    - Ayni ds iki kez st ste grdm.

    Koyunlarimla

    bir otlaktaydim. Derken bir ocuk grnd ve koyunlarla

    oynamaya basladi. Insanlarin koyunlarimla

    oynamasindan

    pek hoslanmam; tanimadiklari insanlardan korkarlar.

    Ama kendileriyle oynamaya gelen ocuklardan korkmaz-

    lar. Neden bilmem. Hayvanlarin, insanlarin yasini bilme-

    leri sasirtici bir sey.

    - Sz grdgn dse getir, dedi yasli kadin.

    Ateste

    tencerem var. Hem zaten fazla paran da yok, btn

    zama-

    nimi alamazsin.

    - ocuk bir s re koyunlarla oynuyor, diye

    srdr-

    d konusmasini oban, biraz sikintiyla. Ve birden

    elimden

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    22/259

    tutuyor, beni Misir Piramitlerine gtryor.

    Yasli kadinin Misir Piramitlerinin ne oldugunu

    bilip

    bilmedigini anlamak iin bir an sustu. Ama kadin sessizli-

    gini bozmadi.

    - Sonra, Misir Piramitlerinin (yasli kadinin iyice

    an-

    lamasi iin bu szckleri tane tane sylyordu) nnde,

    ocuk bana, 'Buraya gelirsen, gizli bir hazinebulacaksin,'

    diyor. Ve tam bana hazinenin yerin'i gsterecegi sirada

    uyaniyorum, iki kez oldu.

    26

    Yasli kadin bir sre sustu. Sonra, delikanlinin

    ellerini

    tuttu, dikkatle inceledi.

    - Artik senden para istemiyorum, dedi

    sonunda.

    Ama hazineyi bulacak olursan onda birini isterim.

    Delikanli glmeye basladi. Sevinten glyordu.

    Bylece, grdg hazine dsleri sayesinde,

    cebindeki

    pek az parayi da harcamamis oluyordu! Bu yasli kadin

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    23/259

    ger-

    ekten bir ingene olmaliydi. ingeneler biraz tuhaftirlar.

    ~ Iyi de, nasil yorumluyorsunuz bu ds? diye

    sordu

    delikanli.

    - nce yemin edeceksin. Sana

    syleyeceklerime kar-

    silik, hazinenin onda birini bana' verecegine dair yemin

    edeceksin.

    Delikanli yemin etti. Yasli kadin, gzlerini Isa'nin

    Kutsal Yregi tasvirinden ayirmaksizm tekrarlamasini

    iste-

    di.

    - Dnya Dili'nde bir ds bu, dedi ardindan. Bunu

    yorumlayabilirim, ama ok zor bir yorum. Iste bu yzden

    bana verecegin paya deger.

    - Yorumum syle: Misir Piramitlerine

    gitmelisin.

    Neyin nesidir bunlar bilmiyorum, ama bir ocuk gsterdi-

    gine gre, gerekten vardir bunlar. Orada bir hazine

    bulup

    zengin olacaksin.

    Delikanli nce sasirdi, sonra fkelendi. Bu kadar

    az

    bir sey iin bu cadi kariya gelmesi gerekmezdi. Ama,

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    24/259

    para

    demek zorunda olmadigini animsadi.

    - Eger buysa, bunun iin vakit kaybetmeye

    degmez,

    dedi.

    - Hadi anim! Sana, grdgn ds

    yorumlamanin

    zor oldugunu sylemistim. Basit seyler, en olaganst

    sey-lerdir ve yalnizca bilginler anlayabilirler bunlari. Bir bilgin

    olmadigim iin, baska seyler de bilmem gerekiyor: El

    fali-

    na bakmak, mesela.

    - Peki, nasil gidecegim Misir'a?

    2

    7

    - Ben yalnizca dsleri yorumluyorum. Bunlari

    gere-

    ge dnstrecek gcm yok benim. Bu yzden de kizlari-

    min bana verdikleriyle yasamak zorundayim.

    - Ama ya Misir'a yaramazsam?

    - Eh, o zaman bir sey demezsin bana. Zaten ilk

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    25/259

    kez

    olmayacak.

    Ve yasli kadin bu szlerine hibir sey eklemedi.

    Deli-

    kanlidan gitmesini istedi. nk onunla epeyce zaman

    kaybetmisti.

    28

    OBAN, FALCININ YANINDAN HAYAL

    KIRIK-

    rikligi iinde ayrildi; bir daha asla dslere inanmamaya

    ka-

    rar vermisti. Bu arada yapacak bir yigin isi oldugunu

    animsadi: nce gidip karnini doyurdu, kitabini daha kalin

    bir kitapla degistirdi ve yeni satin aldigi sarabi rahata i-

    mek iin kasabanin alanina gidip bir siraya oturdu. Sicak

    bir gnd, ama sarap o akil-sir ermez gizemiyle obanin

    iini biraz serinletti. Koyunlar, yeni edindigi bir dostun

    kent girisinde bulunan agilmdaydilar. Bu yrelerde bir yi-

    gin arkadasi vardi - ve bu da yolculuk yapmayi neden

    bunca sevdigini aikliyor. Her gn birlikte olmak gereksi-

    nimi duymaksizin, insan her zaman yeni dostlar edinir.

    Papaz okulunda oldugu gibi, insan her zaman ayni

    insanla-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    26/259

    ri grrse, bunlari yasaminin bir parasi saymaya baslar.

    Iyi, ama bu kisiler de bu nedenle, yasamimizi

    degistirmeye

    kalkisirlar. Bizi grmek istedikleri gibi degilsek hosnut ol-

    mazlar, canlari sikilir. nk, efendim, herkes bizim nasil

    yasamamiz gerektigini elifi elifine bildigine inanir.

    Ne var ki, hi kimse kendisinin kendi hayatim

    nasil

    yasamasi gerektigini kesinlikle bilmez. Tipki su, dslerigerege dnstrmeyi beceremedigi halde ds

    yorumculu-

    guna kalkisan cadi gibi.

    Koyunlarim alip kirlara ailmadan nce gnesin

    alal-

    masini beklemeye karar verdi. gn sonra tccarin

    kizi-

    ni grecekti.

    Tarifa papazindan aldigi kitabi okumaya basladi.

    Ka-

    lin bir kitapti, daha ilk sayfada bir cenaze trenini anlati-

    yordu. Ayrica, kahramanlarinin adlari da son derece kar-

    masikti. 'Gnn birinde bir kitap yazacak olursam,' diye

    dsnd, okurlari, kahramanlarin adlarini bir anda ogren-

    2

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    27/259

    9

    mek zorunda birakmamak iin onlari teker teker

    sunacak-

    ti.

    Okumaya iyice daldigi sirada (cenaze karda

    gmld-

    g ve bu da yakici gnesin altinda serinlik duygusu uyan-

    dirdigi iin hosuna gidiyordu okuma), yasli bir adam gelip

    yanma oturdu ve onunla konusmaya basladi:

    - Bu insanlar ne yapiyorlar? diye sordu yasli

    adam,

    alandan geenleri gstererek.

    - alisiyorlar, diye yanitladi oban, soguka ve

    oku-

    dugu kitaba kendini iyice kaptirmis gibii Aslinda, tccarin

    kizinin nnde koyunlarini kirktigini ve kizin da obanin

    nasil yaman biri olduguna gzleriyle taniklik ettigini hayal

    ediyordu. Bu sahneyi daha nce onlarca kez hayal

    etmisti.

    Koyunlarin arkadan ne dogru kirkilmalari gerektigini

    gen kiza anlatmaya baslayinca onun kendisini

    kendinden

    geercesine dinledigini gznn nne getiriyordu her

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    28/259

    za-

    man. Bir yandan koyunlari kirkarken, bir yandw da gen

    kiza anlatacak ilgin ykler animsamaya alisiyordu.

    Bunlar ogunlukla kitaplarda okudugu yklerdi, ama o

    bunlari sanki kendisi yasamisasina anlatiyordu. Gen

    kiz

    okuma bilmedigi iin isin aslini hibir zaman

    grenemeye-

    cekti. Ne var ki, direndi yasli adam. Yorgun ve susamis,

    ol-

    dugunu syledi ve bir yudum sarap imek istedi.

    Delikanli

    siseyi verdi ona; belki kendisini rahat birakir, diye dsn-

    d.

    Ama yasli adam mutlaka gevezelik etmek

    istiyordu.

    obana, okumakta oldugu kitabin nasil bir sey oldugunu

    sordu. Iinden adama kaba davranip oturdugu sirayi

    degis-

    tirmeyi geirdi, ama babasi ona yasli insanlara karsi

    saygili

    olmayi gretmisti. Bunun zerine kitabi yaslr adama

    uzat-

    ti. Bunu iki nedenden dolayi yapti: Birincisi, kitabin adini

    iyi syleyemiyordu,- ikincisi, yasli adam okuma bilmiyor-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    29/259

    sa, kk dsmemek iin kendisi sira degistirmek isteye-

    cekti.

    30

    - Himm! dedi yasli adam, sanki tuhaf bir

    nesneymis

    gibi, btn dikkatiyle incelerken. nemli bir kitap, ama

    ok sikici.

    oban ok sasirdi. Demek yasli adam da okuma

    bili-

    yordu ve bu kitabi daha nce okumustu. Onun dedigi gibi

    sikici bir kitapsa, degistirmek iin hl zamani vardi.

    - Btn kitaplar gibi ayni seyden sz eden bir

    kitap,

    diye srdrd konusmasini yasli adam. Insanlarin kendi

    yazgilarini semek sansindan yoksun bulunduklarindan

    sz ediyor. Ve sonunda da, dnyanin en byk yalanma

    inandigini sylyor.

    - Peki dnyanin en byk yalani ne? diye sordu

    deli-

    kanli, saskinlik iinde,

    - Ne mi? Hayatimizin belli bir ninda,

    yasamimizin

    denetimini elimizden kaiririz ve bunun sonucu olarak ha-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    30/259

    yatimizin denetimi yazginin eline geer. Dnyanin en b-

    yk yalani budur.

    - Benim iin byle olmadi, dedi delikanli. Rahip

    ol-

    mami istiyorlardi, ben kendim oban oldum.

    - Bylesi daha iyi, dedi yasli dm. nk sen

    gez-

    meyi seviyorsun.

    "Dsncelerimi okuyor,' diye geirdi iindenSanti-

    ago.

    Bu sirada, pek yle umursamadan kalin kitabin

    sayfa-

    larini karistiriyordu yasli adam. oban onun giysilerinin

    tuhafligini fark etti: Arap'a benziyordu, ama bu yrelerde

    olaganst bir sey degildi bu. Tarifa'dan ancak birka

    saat

    uzaktaydi Afrika. ogu zaman kente alisveris yapmak

    iin

    Araplar gelirdi,- gnde birka kez tuhaf hareketler

    yaparak

    dua ettikleri grlrd.

    - Neredensiniz? diye sordu delikanli.

    - Birok yerden.

    - Kimse birok yerden olamaz, dedi delikanli.

    Ben

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    31/259

    bir oban olarak degisik yerlerde bulunabilirim, ama aslim

    bir yerdendir: ok eski bir satosu olan bir kent. Orada

    dogdum.

    3

    1

    - Peki, diyelim ki, ben de Salem'de1 dogdum.

    oban, Salem'in nerede oldugunu bilmiyordu,

    ama

    bilgisizliginden dolayi kk dsmemek iin de soru sor-

    mak istemiyordu. Bir sre alana bakti. Insanlar gi-

    dp-geliyor, isleri baslarindan askmmis gibi grnyorlar-

    di.

    - Nasil bir yer Salem? diye sordu sonunda, bir

    ipucu

    yakalamak Iin.

    - Her zamanki gibi, her zaman nasilsa yle.

    Dogrusu bir ipucu degildi yaniti. Ama en azindan

    Sa-

    lem'in Endls'te bulunmadigini biliyordu. Yoksa, bilirdi

    bu kenti.

    - Peki, ne yapiyorsunuz Salem'de?

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    32/259

    - Salem'de ne mi yapiyorum? Yasli adam ilk

    kez

    kahkahayla glmeye basladi. Salem Kraliyim ben, ne

    soru!

    insanlar bir yigin acayip seyler sylyorlar. Bazen,

    koyunlarla birlikte yasamak ok daha iyi, konusmaz ko-

    yunlar, yiyecek ve su aramaktan baska bir sey

    yapmazlar.

    Ya da kitaplar, dinlemek isterseniz size ilgin ykler an-latir kitaplar. Ama insanlarla konusurken durum baska,

    ylesine tuhaf seyler sylerler ki, konusmayi nasil srd-

    receginizi bilemezsiniz.

    - Benim adim Melkisedek,2 dedi yasli adam.

    Ka tane

    koyunun var?

    - Yeteri kadar, diye yanitladi oban. Yasli adam

    onun hayati hakkinda daha fazla seyler grenmek

    istiyor-

    du.

    - yleyse, bir sorunumuz var. Yeteri kadar

    koyu-

    nun oldugunu dsndgn srece sana yardim

    edemem.

    Delikanli iinde bir kizginlik hissetmeye basladi.

    Hi-

    bir yardim istedigi yoktu. Sarap isteyen, sohbet etmek

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    33/259

    iste-

    yen, kitabiyla ilgilenen yasli adamin kendisiydi.

    'Tevrat'ta adi geen bir kent (Tefevin, XIV, 18} (ev.)

    ? Salem Krali (Tevrat Teinin, XIV. 18); Y

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    34/259

    Ama, delikanli daha agzini amadan, yasli adam

    yere

    egilip bir ince dal parasi aldi ve alanin kumu zerine bir-

    seyler yazmaya basladi. Yasli adam egildigi anda

    ggsnde

    bir sey parladi ve ylesine parladi ki, delikanlinin gzleri

    hibir sey grmez oldu. Ama, yasindan beklenmeyecek

    bir abuklukla, harmanisiyle ggsn rtt yasli adam.

    Delikanlinin gz kamasmasi geti ve yasli adaminyazmak-

    ta oldugu seyleri aik seik grmeye basladi.

    Kk kentin alaninin kumlari zerinde,

    babasinin ve

    annesinin adlarini okudu. Hayatinin o na kadarki yk-

    sn, ocukken oynadigi oyunlari, papaz okulunun

    soguk

    gecelerini okudu. Simdiye kadar hi kimseye

    anlatmadigi

    seyleri okudu: Karaca avlamak iin babasinin tfegini

    giz-

    lice alisini ya da yalniz basina yaptigi ilk cinsel deneyini.

    - Ben Salem Kraliyim, demisjti yasli adam.

    - Bir kral niin bir obanla ene alsin? di^e

    sordu

    delikanli; tedirgin olmus, alabildigine sasirmisti.

    - Bunun birok nedeni var. Ama diyelim ki,

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    35/259

    bunun

    en nemli nedeni senin Kisisel Menkibe'ni1 gereklestir-

    mek gcne sahip olusun.

    Mtnkibt: Din byklerini n ya da tarihe gemis, nl

    kifileriu yasamlarim ve olagans-

    t davranislarini anlatan yk. 'Yazgi'ya gnderme

    yapiliyor. (ev,)^

    Simyaci 33/3

    Delikanli 'Kisisel Menkibe'nin ne anlama geldigini

    bilmiyordu.

    - SenIn her zaman gereklestirmek istedigin

    seydir.

    Hepimiz, genken, Kisisel Menkibe'mizin ne oldugunu bi-

    liriz.

    - Hayatin bu dneminde, her sey aik seiktir,

    her

    sey mmkndr ve hayal kurmaktan, hayatinda

    gerekles-

    tirmek istedigi seylerin olmasini istemekten korkmaz.

    Ama zaman getike, gizemli bir g, Kisisel

    Menkibe'nin

    gereklestirilmesinin olanaksiz oldugunu kanitlamaya

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    36/259

    bas-

    lar.

    Yasli adamin sylediklerinin gen oban iin

    nemli

    bir anlami yoktu. Ama su 'gizemli gler'in ne oldugunu

    grenmek istiyordu: Anlattigi zaman tccarin kizinin

    agzi

    bir karis aik .kalacakti.

    Olumsuz gibi grnen glerdir bunlar, amaaslinda

    sana Kisisel Menkibe'ni nasil gereklestirecegini

    gretirler.

    Zihnini ve iradeni bunlar hazirlarlar, nk dnyada bir

    byk gerek vardir: Kim olursan ol, ne yaparsan yap,

    b-

    fcri' yreginle gerekten bir sey istedigin zaman, Evrenin

    Ruhu'nda bu istek olusur. Bu senin yeryzndeki zel

    g-

    revindir.

    - Insan yalnizca yolculuk yapmak istese? Ya da

    bir

    kumas tccarinin kiziyla evlenmek istese? Ya da hazine

    aramak istese. Dnyanin Ruhu insanlarin mutluluguyla

    beslenir. Ya da mutsuzluklanyla, arzuyla, kiskanlikla.

    Kendi Kisisel Menkibe'sini gereklestirmek insanlarin biri-

    cik gerek ykmllgdr. Her sey bir ve tek seydir. Ve

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    37/259

    bir sey istedigin zaman, btn Evren arzunun gerekles-

    mesi iin isbirligi yapar.

    Ahiri ve gelip geenleri seyrederek bir sre

    sustular.

    lif nce vasi' adam bozdu:

    M-Jui k-*'- "p gd\ rsn?

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    38/259

    patla-

    mis misir saticilari, obanlardan daha nemlidirler. Patla-

    mis misir saticilarinin baslarini sokacaklari bir ati vardir,

    oysa obanlar yildiz palasta uyurlar. Insanlar kizlarini o-

    banlardan ok patlamis misir saticilariyla evlendirmek

    is-

    terler.

    Tccarin kizini dsnen oban, yreginde bir aci

    his-setti. Kizin yasadigi kentte kuskusuz bir patlamis misir

    sa-

    ticisi vardi.

    - Sonu olarak, insanlarin patlamis misir

    saticilari ve

    obanlar hakkinda dsndkleri, onlar iin, Kisisel Men-

    kibe'den daha nemli olur.

    Yasli adam kitabin sayfalarini karistirdi, bir yeri

    egle-

    nerek okudu. oban biraz bekledi, sonra, daha nce

    yasli

    adamin yaptigi gibi, araya girdi:

    - Bunlari neden sylyorsunuz bana?

    - nk sen, kendi Kisisel Menkibe'ni

    yasamaya a-

    lisiyorsun. Ve bundan vazgemek zeresin.

    - Peki siz hep byle durumlarda mi ortaya

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    39/259

    ikarsi-

    niz?

    - Her zaman byle degil, ama her zaman bir

    sey yap-

    maktan geri durmadim. Bazen, iyi bir fikir, bir zm yo-

    lu olarak grndm. Kimi zaman, ok nazik bir anda,

    isle-

    ri kolaylastiracak sekilde davrandim. Byle seyler iste,

    ama ogu insan hibir seyin farkina varmadi.

    3

    5

    Bir hafta nce, bir maden arayicisina bir tas

    biiminde

    grnmek zorunda kaldigini anlatti. Zmrt aramak iin

    her seyini terk etmisti bu adam. Bes yil boyunca ]bir irma-

    gin kiyisinda alismis, dokuz yz doksan dokuz bin

    dokuz

    yz doksan dokuz tas kirmisti, br zmrt parasi arar-

    ken. Iste o anda vazgemeyi dsnms, oysa

    zmrdn

    bulmasi iin bir tas, bir tek tas kalmisti. Kisisel Menkibe'si

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    40/259

    zerine bahse girmis bir insan oldugu iin madenci, yasli

    adam ise karismaya karar vermis. Bir tasa dnsp

    maden-

    cinin ayaklarina yuvarlanmis. Basarisiz geen bes yil y-

    znden eziklik duyan madenci tasi fkeyle alip uzaklara

    firlatmis. Tasi ylesine bir hizla firlatmis ki, baska bir tasa

    arpan tas paralanmis ve ortaya dnyanin en gzel

    zm-

    rd ikmis. - insanlar yasama nedenlerini pek abuk

    greniyor-

    lar, dedi yasli adam, gzlerinde beliren aciyla. Belki de

    ge-

    ne ayni nedenle hemen pes ediyorlar. Ama, dnyanin

    hali

    byle iste.

    Delikanli, konusmanin gizli hazine yznden

    basla-

    mis oldugunu animsadi.

    - Hazineleri, seller topragin altindan ikartirlar,

    gene

    seller topraga gmerler, dedi yasli adam. Hazinen

    hakkin-

    da daha fazla sey grenmek istiyorsan, srnn onda

    biri-

    ni bana vereceksin.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    41/259

    - Hazinenin onda biri yetmez miydi?

    Yasli adam hayal kirikligina ugrar gibi oldu.

    -* -^^Tenz sahip olmadigin bir seyi vaat ederek

    gidecek

    olursan, onu ele geirmek arzunu yitirirsin.

    oban bunun zerine hazinenin onda birini

    ingene

    kadina sz verdigini syledi yasli adama.

    - ingeneler kurnazdir, diye iini ekti yasli

    adam.

    Ama ne olursa olsun, hayatta her seyin bir bedeli

    oldugu-

    nu grenmek senin iin iyi bir sey. Isigin Savasilarinin

    g-

    retmeye alistiklari da bumir zaten.

    Delikanliya kitabini geri verdi.

    36

    - Yarin srnn onda birini bana getireceksin.

    Gizli

    hazineyi nasil bulacagini syleyecegim sana. Haydi, iyi

    ak-

    samlar.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    42/259

    Sonra alanin bir ksesinde gzden kayboldu.

    3

    7

    DELIKANLI KIT ABI YENIDEN OKUMAYI

    DE-

    nedi, ama btn dikkatini kitap zerinde yogunlastirama-di. Yasli adamin dogru syledigini bildigi iin sinirli ve

    gergindi. Patlamis misir saticisini bularak bir torba patla-

    mis misir satin aldi. Yasli adamin anlattiklarini adama

    ak-

    tarmali miydi, yoksa susmali miydi? Dsnyordu, ama

    bir trl karar veremiyordu. "Bazen isi oluruna birakmak,

    ilismemek daha iyidir,* dye dsnd ve adama bu

    konuda

    bir sey sylemedi. Konusacak olsaydi, satici gnlerce

    kafa

    patlatacakti: Her seyi yzst biraksin mi yoksa birakma-

    sin mi? Ama kk arabasina da iyice alismisti.

    Adami, kendisinin yol aacagi kararsizlik

    iskencesin-

    den kurtarabilirdi. Kentte dolasmaya basladi, limana

    kadar

    uzandi. Limanda kk bir bina vardi, bu binanin pence-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    43/259

    reye benzer bir deliginden insanlar bilet satin aliyorlardi.

    Misir lkesinin Afrika'da oldugunu grendi.

    - Arzunuz? diye sordu gisedeki memur.

    - Belki, yarin, diye yanitladi delikanli

    uzaklasirken.

    Koyunlarindan birini satarak bogazin karsi yakasina

    gee-

    bilirdi. Bu dsnce rktyordu onu.

    - Al sana bir hayalperest daha, dedi gisedeki

    adam ar-

    kadasina, delikanli uzaklasirken. Bilet alacak parasi yok.

    Delikanli gisenin nnde koyunlarini dsnms

    ve

    onlarin yanina gitmekten korkmustu. Iki yil iinde, ko-

    yun yetistiriciligi konusunda her seyi grenmisti. Her tr-

    l koyun bakimini, koyun kirkmayi ve sry kurtlardan

    korumayi grenmisti. Endls'n btn kir ve otlaklarini

    taniyordu. Koyunlarinin her birinin alis ve satis fiyatlarini

    biliyordu.

    38

    Arkadasinin agilina en uzun yoldan gitmeye

    karar

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    44/259

    verdi. Kentin bir satosu vardi; kaleye tirmanip surlarin

    zerinde oturmak istedi cani. Yukaridan, Afrika'yi grebi-

    lirdi. Neredeyse btn Ispanya'yi uzun sre Isgal etmis

    olan MagripHlerin buradan geldiklerini sylemisti biri, bir

    zamanlar. MagrIplilerden nefret ediyordu. ingeneleri on-

    lar getirmislerdi.

    Yukaridan, yasli adamla gevezelik ettigi alan da

    arala-

    rinda olmak zere kentin byk bir blmn de grebi-lirdi.

    *Su ihtiyara rastladigim na lanet olsun,' diye

    dsn-

    d. Grdg dsleri yorumlayabilecek bir kadin bulmaya

    gitmisti yalnizca. Ne kadin, ne de yasli adam, kendisinin

    bir oban olusunu umursuyorlardi. Hayatta hibir seye ar-

    tik inanmayan, obanlarin bir gn duygusal olarak koyun-

    larina baglanabileceklerini anlayacak durumda olmayan

    yalniz insanlardi bunlar. Kendisi koyunlarini ok iyi tani-

    yordu: Hangisi topalliyor, hangisi iki ay sonra kuzulaya-

    cak, hangileri tembeldir, hepsini biliyordu. Onlari kirkma-

    yi ve kesmeyi de biliyordu. Gitmeye karar verecek olursa,

    koyunlari aci ekerdi.

    Rzgr ikti. O, bu rzgri taniyordu: Gndogusu

    di-

    yorlardi bu rzgra, imansiz srleri bu rzgrla birlikte

    gelmislerdi. Tarifa'ya gelmeden nce, Afrika'nin bu kadar

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    45/259

    yakin oldugunu hi dsnmemisti. ok byk bir tehli-

    keydi bu: Magripliler lkeyi yeniden istila edebilirlerdi.

    Gndogusu daha sert esmeye basladi.

    'Koyunlarimla

    hazine arasinda kaldim,* diye tlsnd. Karar vermek,

    alis-

    tigi sey ile sahip olmayi ok istedigi sey arasinda bir

    seim

    yapmak zorundaydi. Ayrica tccarin kizi da vardi, ama

    kiz koyunlar kadar nemli degildi, nk kendisine ba-

    gimli degildi kiz. Kesin olan bir sey vardi: Ertesi gn kiz

    kendisini grmese, bunun farkina bile varmazdi: Kiz iin

    btn gnler birbirinin ayniydi ve btn gnler birbirine

    benzedigi zaman da insanlar, gnes gkyznde

    hareket

    3

    9

    ettike, hayatlarinda karsilarina ikan iyi seylerin farkina

    varamaz olurlar

    'Annemi, babami, dogdugum kentin satosunu

    terk et-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    46/259

    tim. Onlar bu duruma alistilar, ben de alistim. Koyunlar

    da benim yokluguma alisirlarsa iyi ederler,' diye

    dsnd.

    Yukaridan alana bakti. Seyyar satici patlamis

    misirla-

    rini satmayi srdryordu. Bir sre nce yasli adamla

    soh-

    bet ettigi siraya bir gen ift gelip oturdu ve psmeye

    baslandi. 'Patlamis misir saticisi,' diye mirildandi, ama

    cmlesi-

    ni bitirmedi. nk gndogusu daha da sert esmeye

    basla-

    misti; rzgri yznde hissetti. Kuskusuz MagriplIleri

    geti-

    riyordu bu rzgr, ama ln ve peeli kadinlarin da ko-

    kusunu tasiyordu buralara. Bir gn, Bilinmez'in pesine

    dsms, altin, serven ve piramitleri aramaya ikmis in-

    sanlarin terini ve hayallerini de getiriyordu. Rzgrin z-

    grlgn kiskandi delikanli ve onun gibi olabilecegini

    an-

    ladi. Kendisinden baska hibir sey engel degildi buna.

    Koyunlar, tccarin kizi, Endls kirlari onun

    Kisisel

    Menkibe'sinin menzillerinden baska br sey degillerdi.

    40

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    47/259

    ERTESI GN GLEYIN YASLI ADAMIN

    YANI-

    na gitti delikanli. Yaninda alti koyun gtrd.

    - ok sasirdim, dedi yasli adama. Arkadasim

    sry

    satin aldi hemencecik. mr boyu oban olmayi hayal et-

    tigini syledi bana; iyiye alamet. '

    - Hep byle olur, diye karsilik verdi yasli adam.

    Biz

    buna Ltuf Kurali adini veririz. Ilk kez kgit oynadigin za-

    man, kesinlikle kazanirsin. Acemi talihi.

    - Peki neden byle oluyor?

    - nk hayat senin Kisisel Menkibe'ni

    yasamani is-

    tiyor.

    Sonra alti koyunu incelemeye basladi ve bir

    koyunun

    topalladigini fark etti. Delikanli bunun nemsiz bir sey ol-

    dugunu, nk bu koyunun, koyunlarinin en akillisi oldu-

    gunu ve ok yn verdigini syledi.

    - Hazine nerede? diye sordu.

    - Misir'da, Piramitlerin yaninda.

    oban irkildi. Yasli kadin ayni seyi sylemis,

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    48/259

    stelik

    para da almamisti.

    - Hazineye ulasmak Iin isaretlere dikkat etmen

    gere-

    kiyor. Tanri, herkesin izlemesi .gereken jyolu yeryzne

    izmistir, yazmistir. Senin yapman gereken, senin iin

    yaz-

    diklarini okumak yalnizca.

    Delikanli konusmaya baslamadan nce,kendisiyle

    yasli adam arasinda bir pervane havalandi. Dedesini

    anim-

    sadi; dedesi pervanelerin sans simgesi olduklarini

    sylemis-

    ti ocuklugunda. Tipki circirbcekleri, yesil ekirgeler,

    kk gri kertenkeleler ve drt yaprakli yoncalar gibi.

    4

    1

    - Dogrudur, dedi, delikanlinin dsncelerini

    okuyan

    yasli adam. Tipki sana dedenin grettigi gibi. Birer isaret-

    tir bunlar.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    49/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    50/259

    Delikanli iki tasi heybesine koydu. Artik

    kararlarini

    kendisi verecekti.

    - Her seyin bir ve tek sey oldugunu asla

    unutma.

    Simgelerin dilini unutma. Ve zellikle, Kisisel Menki-

    be'nin sonuna kadar gitmeyi unutma.

    - Ama simdi sana kk bir yk anlatmak

    istiyo-rum.

    Bir tccar Mutlulugun Gizi'ni grenmesi iin

    oglunu

    insanlarin en bilgesinin yanma yollamis. Delikanli bir l-

    1 TYvrat'ui tktj blmnn *Vr s"i Israil ogullan

    arasindan bana khinlik etmesi iin.

    kardesin Harun'u v* kruditivf be rabcr ogullanin, Harun'u

    vr ogullan Nadab w Abi-

    huvu, Eleazar vr Itaman yanina getir.' cm.rsiyle baijayaii

    28 'inci babinda, yapilacak

    "vaplar (ggslk vr f f od ve "itan vr tiakih gmlek,

    tank vr kirak) sayihr. Mrtindr

    grrn 'ggslk' Tevrat'taki gOgfBlOgt- g&n

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    51/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    52/259

    bilge, delikanlinin eline bir kasik verip sonra bu kasiga iki

    damla siviyag koymus. 'Sarayi dolasirken bu kasigi

    eliniz-

    de tutacak ve yagi dkmeyeceksiniz.'

    Delikanli sarayin merdivenlerini inip-ikmaya

    basla-

    mis, gzn kasiktan ayirmiyormus. Iki saat sonra bilge-

    nin huzuruna ikmis.

    "Gzel, demis bilge, peki yemek salonumdakiAcem

    halilarini grdnz m? Bahivan Basi'nin yaratmak iin

    on yil alistigi t baheyi grdnz m? Ktphanemdeki

    gzel parsmenleri fark ettiniz mi?'

    Utanan delikanli hibir sey gremedigini itiraf

    etmek

    zorunda kalmis. nk bilgenin kendisine verdigi iki

    damla yagi dkmemeye abalamis, baska bir seye

    dikkat

    edememis.

    'yleyse git, evrenimin harikalarini tani,* demis

    ona

    bilge. 'Oturdugu evi tanimadan bir insana gvenemezsin.'

    Ii rahatlayan delikanli kasigi alip sarayi

    gezmeye ik-

    mis. Bu kez, duvarlara asilmis, tavanlari ssleyen sanat

    ya-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    53/259

    pitlarina dikkat ediyormus. Baheleri, evredeki daglari,

    ieklerin gzelligini, bulunduklari yerlere yakisan sanat

    4

    3

    yapitlarinin zarafetini grms. Bilgenin yanina dnnce,

    grdklerini btn ayrintilariyla anlatmis.

    'Peki sana emanet ettigim iki damla yag nerede?*

    diye

    sormus bilge.

    Kasiga bakan delikanli, ikI damla yagin dklms

    ol-

    dugunu grms.

    Teki,* demis bunun zerine bilgeler bilgesi, *sana

    ve-

    rebilecegim tek bir gt var: Mutlulugun Gizi dnyanin

    btn harikalarini grmektir, ama kasiktaki iki damla yagi

    unutmadan/

    oban agzini aip konusmadi. Yasli kralin

    anlattigi

    yknn anlamini kavramisti. Bir oban gezmeyi

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    54/259

    sevebi-

    lir, ama koyunlarini asla unutmaz.

    >Yasli adam, delikanliya bakti ve sonra, aik

    elleriyle,

    delikanlinin basinin zerinde bazi tuhaf isaretler yapti.

    Sonra koyunlarini nne katip uzaklasti oradan.

    44

    KK TARIFA KENTININ YUKARI

    KESI-

    minde Magriplilerin yaptirdigi eski bir kale vardir; kale

    surlarina oturan biri asagida bir alan, bir patlamis misir

    sa-

    ticisi ve karsida da bir para Afrika grebilir.

    Salem Krali Melkisedek o aksam kale surlarina

    oturdu

    ve yznde gndogusu adi verilen rzgri hissetti.

    Sahip

    degisikliginin ve kargasalarin altst ettigi tedirgin koyun-

    lar biraz ileride kimildanip duruyorlardi. Btn arzulari

    yalnizca yiyecek ve iecekti.

    Melkisedek limandan uzaklasan kk gemiye

    bakti.

    Gen obani bir daha hi grmeyecekti, tipki asar

    vergisi-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    55/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    56/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    57/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    58/259

    Ken-

    dini tedirgin ve yalniz mi yalniz hissediyordu. Imansizla-

    rin korkun ktcl bakislari vardi.

    stelik, yola ikmanin byk telasi iinde, bir

    ayrin-

    tiyi unutmustu, uzun sre kendisini hazinesinden uzak

    tu-

    tabilecek bir tek ayrintiyi: Bu lkede herkes Arapa konu-

    suyordu. Kahvenin sahibi yaklasti; delikanli yandaki

    masaya

    getirildigini grdg bir iecegi parmagiyla isaret etti. Isa-

    ret ettigi aydi, aci ay. Oysa sarap imek isterdi.

    Ama simdi byle seylerle kaygilanacak zaman

    degildi.

    Hazinesinden baska bir sey dsnmemeliydi, onu nasil

    ele

    geirecegini dsnmeliydi. Koyunlarin satisindan

    olduka

    nemli bir para saglamisti ve paranin byl bir gc ol-

    1 Byk YIkub (Saiuc Jarqgrt \t Majeur): tta'nii. on iki

    havariiiiidru biri. Drt incil'den

    brini yazmif olan Yuluiina'uin 'Baliki' lakabiyla anilan

    kardesi. Kral Hiroctn tarafin.

    dan kilila ldrld (Incil, Rnuerui tflfri, 12: 2).

    ispanya'da ok zrl bir yrri olan ha-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    59/259

    vari. (ev.)

    4

    7

    dgn biliyordu: Parasi olan insan hibir zaman tama-

    men yalniz degildir. Kisa bir sre sonra, belki de birka

    gn'iinde, Piramitlere ulasacakti. Ggs piril piril altinla

    kapli bir ihtiyarin alti koyununu almak iin yalan seyler

    anlatmaya gereksinimi yoktu.

    Yasli kral ona simgelerden sz etmisti. Bogazi

    geer-

    ken simgeleri dsnmst. Evet, onun nelerden sz

    ettigi-

    ni ok iyi biliyordu: Endls kirlarinda geirdigi zaman

    iinde, izlemesi gerekli yolla ilgili isaretleri yeryznde ve

    gkyznde okumaya alismisti. Falanca kusun varligi

    ya-

    kinlarda bir yilan bulundugunun isaretiydi; filanca ali ise

    evrede su bulundugunun belirtisiydi. Bunlari grenmisti.

    Bunlari koyunlar gretmisti ona.

    Tanri koyunlari bylesine iyi gdyorsa, bir insani

    da gdecektir,' diye dsnd ve iinin rahatladigim

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    60/259

    hisset-

    ti. ay daha az aci geldi.

    - Sen kimsin? dye soruldugunu duydu

    Ispanyolca.

    Birdenbire kendini alabildigine gl hissetti.

    Kendisi

    simgeleri dsnrken biri ikagelmisti.

    - Sen nasil oluyor da Ispanyolca

    konusabiliyorsun?diye sordu.

    Karsisindaki Avrupali gibi giyinmis bir genti, ama

    ten rengi onun bu kentten oldugunu akla getiriyordu. He-

    men hemen kendi boyunda, kendi yasindaydi.

    - Burada hemen hemen herkes Ispanyolca

    konusur.

    Ispanya'dan iki saat uzaktayiz yalnizca.

    - Otur. Bir sey ismarlayayim sana". Benim iin

    de sa-

    rap syle. Su aydan nefret ediyo-um,

    - Bu lkede sarap yoktur, diye karsilik verdi

    teki.

    Din yasaklamistir.

    Gen oban bunun zerine Piramitlere gitmesi

    gerek-

    tigini syledi. Tam hazineden de sz aacakti ki bunun

    dogru olmayacagini dsnd. Arap ocuk kendisini

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    61/259

    oraya

    gtrmek iin hazineden pay isteyebilirdi. Yasli adamin

    henz sahip olunmayan seylere iliskin neriler konusunda

    kendisine sylediklerini animsadi.

    48

    - Mmknse beni oraya gtrmeni rica

    edecegim.

    Kehberk cretini derim. Oraya nasil gidildigi konusun-

    da bir fikrin var mi?

    Kahve sahibinin yakinlarinda oldugunu ve

    .konusma-

    larini dikkatle dinledigini fark etti delikanli. Adamin ora-

    da bulunusu canini sikiyordu biraz. Ama bir rehbere rast-

    lamisti ve bu firsati kairmayacakti.

    - Koskoca Sahra ln gemek gerek, dedi

    Arap

    ocuk. Bunun iin de para gerekir. Ilkin yeterince paran

    var mi bakalim, bunu bilmek isterim.

    Delikanli bu soruyu biraz tuhaf buldu. Ama onun,

    yasli adama gveni vardi ve yasli adam ona, gerekten

    bir

    sey yapmak istiyorsaniz, btn evrenin sizin yarariniz

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    62/259

    iin

    isbirligi yapacagini sylemisti.

    Parasini cebinden ikartip yeni arkadasina

    gsterdi.

    Kahve patronu biraz daha yaklasip yakindan bakti. Iki

    adam aralarinda Arapa birseyler konustular. Patron

    fke-

    lenmise benziyordu.

    - Buradan gidelim, dedi Arap delikanli. Buradakal-

    mamizi istemiyor patron.

    Delikanli kendini daha rahatlamis hissetti.

    Borcunu

    demek iin ayaga kalkti, ama patron onu kolundan

    tutup

    noktasiz, virglsz uzun bir sylev ekmeye basladi.

    Deli-

    kanli gl olmasina glyd, ama yabanci bir lkede

    bu-

    lunuyordu. Yeni arkadas kahve patronunu kenara Itip

    de-

    likanliyi disari ikardi.

    - Parana gz koymus, dedi. Tanca, Afrika'nin

    teki

    yerlerine benzemez. Burasi bir liman, limanlar da hirsiz

    yuvasidir.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    63/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    64/259

    top-

    raklarin gelenek ve greneklerini bilmiyordu.

    - Gzm zerinde olsun, bu yeterli, diye

    dsnd.

    Kendisi ondan daha glyd.

    Birden bu korkun karmakarisik esya yigininin

    orta-

    sinda, simdiye kadar grmedigi kadar gzel bir kilica ilisti

    gzleri. Kini gmstendi, siyah kabzasina degerli taslarka-

    kilmisti. Misir dns bu kilici almaya karar verdi.

    - Saticiya kilicin fiyatini soruver, dedi

    arkadasina.

    Ama silahi seyrederken iki saniye dalmis oldugunu da

    fark

    etti.

    Sanki birdenbire ggs kafesi daralmis gibi yregi

    si-

    kisti. Kendisini neyin bekledigini bildiginden, yan tarafa

    bakmaya korktu. Gzleri gzel kilicin zerinde, bir an

    y-

    le kaldi, sonra, btn cesaretini toparlayarak basini evir-

    di.

    evresinde pazar alani vardi, gidip-gelen, bagi-

    rip-agiran, hali" findik, bakir tepsilerin yaninda kivircik

    marullar, sokakta el ele tutusmus erkekler, peeli

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    65/259

    kadinlar,

    degisik yiyeceklerin hos kokulari vardi.. Ama hibir yer-

    de, kesinlikle hibir yerde, arkadasinin glgesi bile yoktu.

    Birbirlerini kaybetmelerinin bir rastlanti olduguna

    Inanmak istedi. tekinin geri dnecegini umarak bulun-

    dugu yerde kalmaya karar verdi. Bir sre sonra, su

    malm

    kulelerden birine br adam ikip sarki sylemeye basladi;

    bunun zerine orada bulunanlar diz kp alinlarini

    yere

    vurdular ve onlar da sarki sylemeye basladilar. Daha

    son-

    ra, is Sacinda bir karinca yuvasi gibi barakalarini bozup

    VI,' ktvuldular.

    50

    Gnes de batmaya basladi. Gen adam, alani

    evrele-

    yen beyaz evlerin arkasinda yitinceye kadar uzun sre

    g-

    nese bakti. Ayni gnes bu sabah dogarken, kendisinin bir

    baska anakarada bulundugunu; orada obanlik yaptigini,

    altmis koyunu oldugunu ve bir gen kizla bulusacagini

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    66/259

    d-

    snd. Sabahleyin kirlarda dolasirken basina

    geleceklerin

    hepsini biliyordu.

    Oysa simdi gnes batarken bir baska lkede

    bulunu-

    yordu, dillerini bile anlamadigi insanlarin yasadigi bir ya-

    banci lkede bir yabanciydi o. Artik oban degildi, kendi-

    sine ait hibir seyi yoktu; lkesine geri dnmek ve her se-ye yeniden baslamak iin gerekli olan parasi bile.

    "Btn bunlar ayni gnesin dogup batisi arasinda

    ol-

    du,' diye dsnd. Daha duruma alismadan gz aip

    kapa-

    yincaya kadar kisa zamanda, hayatta kimi zaman

    kosulla-

    rin degistigini dsnerek kendisine acidi.

    Aglamaya utaniyordu. Koyunlarinin karsisinda

    hibir

    zaman aglamamisti. Ama pazar alani bombostu ve

    kendisi

    yurdundan uzaktaydi.

    Agladi. Tanri adil olmadigi iin, kendi dslerine

    ina-

    nan insanlari bu sekilde dllendirdigi iin agladi.

    "Koyun-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    67/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    68/259

    1

    degistokus etmisti. Bunlari satip dns bileti alabilirdi.

    "Bundan byle artik daha kurnaz olacagim,' diye

    dsnd,

    iki tasi heybeden alip cebine soktu. Burasi bir limandi ve

    Arap ocugun kendisine syledigi tek dogru sey de

    buydu:Bir Umanda her zaman bir sr hirsiz vardir.

    Kahve patronunun umutsuz abalarini simdi

    anliyor-

    du: Bu adama gvenmemesini sylemeye alisiyordu.

    *Ben

    de herkes gibiyim: Dnya gereklerine olduklari gibi degil

    de olmalarini istedigim gibi bakiyorum.'

    Taslara bir sre bakti. Onlari usulca oksadi,

    sicaklikla-

    rini, kaygan yzeylerini parmaklarinin ucunda hissetti.

    Hazinesiydi onun bu taslar. Onlara dokunmak yatistirdi

    onu. Taslar ona yasli adami animsatti.

    "Bir seyi gerekten istersen," demisti yasli adam

    ona,

    "onu gereklestirmen iin btn evren isbirligi yapar."

    Delikanli bunun dogru olup olmadigini anlamak

    iste-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    69/259

    di. Bombos bir pazar alanindaydi, ne cebinde tek kurus,

    ne de geceleyin bekleyecegi koyunlari vardi. Ama bu

    taslar

    onun bir krala rastlamis oldugunun kanitiydi; onun Kisi-

    sel Menkibesi'ni bilen, babasinin silahiyla ne yaptigindan,

    ilk cinsel deneyiminden haberi olan bir krala rastlamisti.

    "Taslar khinlik yapmaya yararlar. Adlari Urim ile

    Tummim."

    Taslari heybesine koydu tekrar ve bir deney

    yapmaya

    karar verdi. Yasli adam, taslar ancak insan ne istedigini

    bil-

    digi zaman ise yaradigi iin onlara aik-seik sorular sor-

    mak gerektigini sylemisti.

    Bunun zerine, yasli adamin kutsamasinin hl

    kendi

    zerinde olup olmadigini sordu.

    Taslardan brini ikardi. *Evet* id ikan tas.

    - Hazinemi bulacak miyim? diye sordu.

    Elini heybeye soktu, taslardan birini almak istedi.

    Ama taslar heybedeki bir delikten asagi .dstler.

    Heybede

    bir delik MIdugunu fark etmemisti. rIm ile Tummim'i

    vecizi i .IUP hevheve kovmak Iin egildi. Ama onlari g-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    70/259

    "Simgelere saygili olmayi ve onlari izlemeyi

    gren,"

    demisti yasli kral.

    Bir isaret. Delikanli kendi kendine glmeye

    basladi.

    Sonra taslari yerden alip heybesine koydu. Deligi

    dikmeyeniyetli degildi; taslar canlarinin istedigi zaman bu delikten

    dsebilirlerdi. Kendi yazgisindan kamamak iin bazi

    sey-

    lerin sorulmamasi gerektigini grenmisti.

    TCendI kararlarimi kendim almaya sz

    veriyorum/

    dedi iinden.

    Ama taslar, yasli adamin her zaman onun

    yaninda ol-

    dugunu sylemislerdi, bu yanit kendine yeniden gven

    duymasini saglamisti. Yeniden bos pazar yerine bakti,

    n-

    ceden hissettigi umutsuzlugu artik hissetmedi. Artik ya-

    banci bir dnya degildi burasi: Yeni bir dnyaydi.

    Dogrusu, tam olarak onun istedigi de buydu

    zaten:

    Yeni dnyalar tanimak. Piramitlere hibir zaman varama-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    71/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    72/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    73/259

    di. Glmsemesi, bir bakima su yasli adami, br sre

    nce

    tanismis oldugu su gizemli yasli krali animsatan bir

    glm-

    semeydi. *Bu tccar yolculuk yapmak ya da bir tccar ki-

    ziyla evlenmek iin sekerleme imal etmiyor. Hayir, bu

    meslegi sevdigi iin sekerleme retiyor,' diye dsnd de-

    r

    likanh. Adamin, o yasli adamin yaptigini yapabilecegini

    fark etti: Brinin kendi Kisisel Menkibe'sine yakin ya da

    uzak oldugunu bir bakista anlamak. 'Kolay bir sey, ama

    ben henz bunu anlamaktan uzagim.'

    Baraka kurulunca, satici hazirladigi ilk tatliyi

    delikan-

    liya sundu. Delikanli tatliyi byk bir hazla yedi, tesekkr

    etti ve yola koyuldu. Biraz uzaklasmisti ki, barakayi iki ki-

    sinin kurdugu aklina geldi, bunlardan biri Arapa, teki

    Ispanyolca konusuyordu.

    54

    Yine de pek gzel anlasmisti ikisi.

    'Szcklerin tesinde bir dil var,' diye dsnd.

    'Da-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    74/259

    ha nce koyunlarla byle br deneyimim olmustu, simdi

    de ayni seyi insanlarla yapiyorum.'

    Iste byle yeni ve degisik seyler grenmekteydi.

    Daha

    nce de yasadigi seylerdi bunlar, ama gene de yeniydiler,

    nk daha nce karsilastigi, ama varliklarinin farkina

    var-

    madigi seylerdi bunlar. Bu seylere alistigi iin byle ol-

    mustu. 'Szcklere gereksinim duymayan bu dili zmle-meyi grenmeyi basarirsam, dnyayi kavramayi

    basaraca-

    gim.' . ' . . '

    "Her sey bir tek ve ayni seydir," demisti yasli

    adam.

    Tanca'nin daracik sokaklarinda kaygisizca

    dolasmaya

    karar verdi: Simgeleri algilamayi ancak bu sekilde

    basara-

    bilirdi. Bu hi kuskusuz byk bir sabir gerektiriyordu,

    ama sabir bir obanin grendigi ilk erdemdir.

    Koyunlarin kendisine gretmis oldugu dersleri bu

    ya-

    banci dnyada uygulamaya koydugunu bir kez daha

    anla-

    di.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    75/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    76/259

    Komsular baska yerlere tasindilar ve bir sre sonra

    tepede

    birka dkkndan baska bir sey kalmadi. Birka nemsiz

    dkkn iin hi kimse yokusu tirmanmayi gze almiyor-

    du.

    Ama Billriye Tccarinin seim sansi yoktu.

    Hayati-

    nin otuz yilini kristal esya alip satarak yasamisti;

    hayatina,yeni bir yn vermek iin artik ok geti.

    Btn sabah dar sokaktan gelip geenlere bakti,

    pek

    az insan gelip gemisti. Yillardir byleydi bu; geenlerin

    hepsinin aliskanliklarini biliyordu.

    gle yemegi vaktinden birka dakika nce, gen

    ya-

    bwci vitrinin nnde durdu. Herkes gibi giyinmisti gen

    adam, ama Billriye Tccarinin deneyimli gzleri bu gen-

    cin cebinde para olmadigina karar verdi. Her seye karsin

    56

    dkkna geri dnmeye, gen adam gidinceye kadar

    birka

    dakika beklemeye karar verdi.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    77/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    78/259

    Kapiya bir tabela asti ve yokusun sonunda

    bulunan

    kk bir asevine gittiler. Asevinde bulunan tek masaya

    oturduklari zaman Billriye Tccari glmseyerek konus-

    tu:

    - Aslinda herhangi bir sey temizlemen

    gerekmezdi.

    Kur'an'in yasasi a insanlari doyurmayi buyurur.

    - Peki yleyse neden benim bunu yapmamaizin ver-

    diniz? diye sordu delikanli.

    - nk kristaller kirliydi. Ve benim gibi senin

    de

    kafamizdaki kt dsnceleri temizlememiz gerekiyordu.

    Yemekleri bitince delikanliya dnd Tccar:

    - Dkknimda alismani isterdim. Bugn sen

    kristal-

    leri silerken iki msteri geldi: Iyi bir isaret.

    58

    "insanlar durmadan isaretlerden sz ediyorlar/

    diye

    dsnd oban. 'Ama tam olarak neden sz ettiklerini bil-

    miyorlar. Tipki, yillardir benim koyunlarimla szcksz

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    79/259

    bir dille konusmus oldugumu fark etmemis olmam gibi.'

    - Benimle alisacak misin? diye sorusunu

    yineledi

    Billriye Tccari.

    - Gnn geri kalan sresinde alisabilirim, diye

    ya-

    nitladi delikanli. Dkkndaki btn kristalleri sabaha ka-

    dar temizlerim. Buna karsilik yarin benim MisirJa gitmem

    iin gereken parayi dersiniz.

    Yasli adam birden glmeye basladi.

    - Dkkndaki kristalleri btn bir yil silsen de,

    sati-

    lan her seyden ykl bir komisyon da alsan, Misir'a git-

    mek iin epeyce bor para bulman gerekir. Tanca ile

    Pira-

    mitler arasinda binlerce kilometrelik bir l var.

    Bunun zerine yle bir sessizlik oldu ki kent

    birden-

    bire uykuya dalmis izlenimi uyandirdi. Sanki artik pazar

    mazar yoktu, saticilar arasindaki tartismalar sona ermis,

    minarelere ikip sarki syleyen insanlar toz olmus,

    kabza-

    lari kakmali gzel kililar uup gitmisti. Umut ve serven,

    yasli krallar ve Kisisel Menkibeler yoktu artik. Ne hazine,

    ne de Piramitler vardi. Delikanlinin ruhu sessizlige gml-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    80/259

    dg iin sanki btn dnya dilsiz kesilmisti. Ne dert, ne

    aci, ne hayal kirikligi: Yalnizca kk asevinin kk ka-

    pisindan geip giden bos bir bakis ve usuz bucaksiz

    lm

    arzusu, ayni anda her seyin sonsuza dek bittigini grmek

    dilegi.

    Tccar ona saskin saskin bakti. Bu sabah

    evresinde

    grdg btn nese sanki bir anda uup gitmisti. - lkene geri dnmen iin gereken parayi sana

    veri-

    rim, oglum, dedi Billriye Tccari.

    Delikanli sessiz kaldi. Sonra ayaga kalkti,

    giysilerine

    ekidzen verdi ve heybtsini aldi.

    - Sizinle alisacagim, dedi.

    5

    9

    Ikinci

    Blm

    Ve uzun bir sessizlikten sonra, szn bitirmek

    iin

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    81/259

    ekledi:

    - Birka koyun almak iin paraya gereksinimim

    var.

    NEREDEYSE BIR AYDIR BILLRIYE

    TCCA-

    rinin'yaninda alisiyordu delikanli. Ne var ki, onu tam an-

    lamiyla mutlu edecek trden bir is sayilmazdi. Tccar,

    hi-

    bir sey kirmamasi iin ok dikkatli olmasi gerektigini dur-

    madan animsatarak, tezghin arkasinda btn gn

    homur-

    danip duruyordu.

    Yine de orada alismayi srdryordu delikanli.

    n-

    k, adam dirdirci olmasina dirdirciydi, ama adaletsiz biri

    de degildi; satilan her para zerinden olduka iyi bir ko-

    misyon aliyordu satici ve daha simdiden biraz para birik-

    tirmeyi bile basarmisti. Sabahleyin hesaplamisti: Her gn

    byle, bu kosullarda alisacak olsa, birka koyun

    alabilme-

    si iin bir yil alismasi gerekiyordu.

    - Kristaller iin bir sergi tablasi yapmak

    istiyorum,

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    82/259

    dedi patronuna. Disariya bir tabla konulabilir; bu da ge-

    enlerin dikkatini eker taa yokusun basindan itibaren.

    - Simdiye kadar hi byle bir sey yapmadim,

    diye

    yanitladi Tccar. Insanlar geerken tablaya takilir, kristal-

    ler de kirilir.

    - Koyunlarimla kirlari dolasirken, yilan

    sokmalarina

    kurban gidebilirlerdi. Ama bu tehlike koyunlarla obanla-rin hayatlarinin bir parasidir.

    Tccar, bu arada, kristal vazo almak isteyen

    bir

    msterinin yanina gitti. Artik her zamankinden daha fazla

    satis yapiyordu, sanki eski zamanlar geri dnms gibiydi,

    sokagin Tanca'nin en ekici sokaklarindan biri oldugu za-

    manlar gibi.

    - Gelip geenler giderek ogaliyor, dedi

    delikanliya,

    msteri gittigi zaman. Bu sayede daha iyi yasayabiliyo-

    6

    3

    rum, sen de kisa bir sre sonra koyunlarina

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    83/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    84/259

    - Neden Piramitleri grmeye gitmek istiyorsun?

    diye

    sordu, konusmayi sergi tablasindan baska yere evirmek

    iin.

    - nk ok sik szn ettiler bana, diye

    yanitladi

    delikanli, grdg dsleri es geerek. Hazine artik aci bir

    aniydi ve bunu aklina getirmemeye alisiyordu.

    - Sadece Piramitleri grmek iin l gemekisteye-

    cek birini tanimiyorum buralarda, dedi Tccar. Bir tas yi-

    ginindan baska bir sey degiller. Kendi bahene kendi

    pira-

    mitini dikebilirsin.

    - Siz hi yolculuk dsleri grmemissiniz, dedi deli-

    kanli, dkkndan ieri giren br baska msterinin yanina

    giderken.

    iki gn sonra, sergi tablasi konusunu ati Tccar:

    - Degisikliklerden pek hoslanmam, dedi. Ne

    sen, ne

    de ben para babasi tccar Hasan'a benziyoruz. Bir sey

    sa-

    64

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    85/259

    tin alirken bir hata yapacak olsa, viz gelir ona. Ama

    bizler,

    hatalarimizin bedelini demek zorundayiz.

    - Syledikleri dogru, diye dsnd delikanli.

    - Bu sergi tablasini neden istiyorsun? dy*

    sordu Tc-

    car.

    - Bir an nce koyunlarima kavusmak istiyorum.

    Ta-

    lih bizden yanayken, bundan yararlanmaliyiz; talihin bize

    yardimci olmasi iin biz de ona yardimci olacak sekilde

    davranmaliyiz, gereken ne varsa yapmaliyiz. Buna Ltuf

    Kurali derler. Ya da "acemi talihi.'

    f Yasli tccar bir sre agzini amadi. Sonra konustu:

    - ^Peygamberimiz bize Kur'an*i verdi ve mr

    boyu

    yalnizca1 bes kurala uymamizi zorunlu kildi. En nemli

    sart sudur: Bir tek Allah vardir. teki sartlara gelince:

    . Gnde bes vakit namaz kilmak, Ramazan'da oru

    tutmak

    ve yoksullara zekt vermek.

    Sustu. Peygamber'den sz ederken gzleri

    yasarmisti.

    Yregi cosku dolu bir insandi. Kimi zaman sabirsiz

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    86/259

    grn-

    se de islm'in kurallarina uygun olarak yasamaya alisi-

    yordu.

    - Peki besinci sart hangisi? diye sordu delikanli.

    - Sen bana iki gn nce benim hi yolculuk

    dsleri

    grmedigimi syledin, diye yanitladi Tccar, iyi bir Ms-

    lman iin besinci sart bir yolculuk yapmaktir. Hayati-

    mizda hi olmazsa bir kere kutsal kent Mekke'ye gitmek zorundayiz.

    - Mekke, Piramitlerden ok daha uzakta.

    Genken,

    sahip oldugum az bir parayi bu dkkni amak iin kul-

    landim. Gnn birinde Mekke'ye gidecek kadar zengin

    ol-

    mayi umuyordum. Dogrusunu istersen para

    kazanmaya

    basladim, ama kristalleri kimseye emanet edemedim;

    tabii,

    kristallere ok dikkat etmek gerekir, naziktirler. Bu sre

    iinde, Mekke'ye giden* bir yigin insan ugradi

    dkknima.

    Aralarinda hizmetileriyle, develeriyim birlikte yola ikan

    zengin haci adaylari vardi, ama ogu benden daha

    yoksul

    Insanlardi.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    87/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    88/259

    istiyorsun. Oysa benim istedigim, Mekke'yi dslemek- sa-

    dece. l geisimi, Kutsal Tas Hacer-i Esved'in

    bulundu-

    gu meydana varisimi, ona el srmeden nce evresinde

    ye-

    di kez dnsm binlerce defa hayal ettim. Yanimda

    kim-

    lerm olacagim, nmde kimin olacagini, konusacagimiz

    seyleri, birlikte edecegimiz dualari bile hayal ettim. Amabyk bir hayal kirikligina ugramaktan korkuyorum; bu

    yzden hayal kurmakla yetinmeye ahfiyorum.

    Tccar, o gn sergi tablasi yaptirmasi iin izin

    verdi

    delikanliya. Herkes kendi dslerini ayni sekilde gremez;

    kendince grr.

    66

    IKI AY DAHA GETI. SERGI TABLASI

    BILL-

    riye dkknina daha ok msteri ekti. Delikanli alti ay

    daha byle alisirsa Ispanya'ya cfonp altmis koyun

    alabi-.

    lecegini hesapladi. Hatta fazladan bir altmis koyun daha

    alabilecekti. Bir yildan kisa sre iinde, srsn ikiye

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    89/259

    katlamis ve Araplarla pazarlik edebilecek duruma gelmis

    olacakti, nk bu tuhaf dili grenmeyi basarmisti. Bill-

    riye Tccari iin Mekke nasil uzak bir hayalse, onun iin

    de Misir uzak bir hayale dnsms oldugu iin, pazar ye-

    rinde yasadigi su malm sabahtan bu yana, Urim ve

    Tum-

    mim'e bir daha basvurmamisti. Ama isinden hosnuttu

    simdi ve basariya ulasmis olarak Tarifa'da karaya ayak

    ba-

    sacagi gn aklindan ikarmiyordu.

    "Her zaman, ne istedigini bilmek zorunda

    oldugunu

    animsa," demisti yasli kral. Ne istedigini biliyordu deli-

    kanli ve bu ama dogrultusunda alisiyordu. Belki de bu

    il-

    gin lkeye gelip bir hirsiza rastlamak ve bir kurus harca-

    madan srsn ikiye katlamakti onun hazinesi.

    Kendisiyle gurur duyuyordu. nemli seyler gren-

    misti: Billriye ticareti, szcksz dil ve simgeler gibi. Bir

    gleden sonra, yokusun basinda bir adam grd, yokusu

    tirmandiktan sonra birseyier iecek uygun bir yer bulama-

    maktan yakiniyordu. Delikanli artik isaretlerin dilini bili-

    yordu, konusmak iin patronunun yanina gitti:

    - Yokusu ikan insanlara ay ikram etmeliyiz,

    dedi

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    90/259

    ona.

    - ay iebilecekleri bir yigin yer var, diye

    yanitladi

    Tccar. ,

    - Ama biz kristal bardaklarda ay ikram

    edebiliriz.

    Bu sayede insanlar ayi ok begenecekler ve kristal esya

    ai-

    67

    mak isteyecekler. nk-insanlari en ok etkileyen sey

    g-

    zelliktir.

    Tccar hibir sey sylemeden uzun uzun

    yardimcisi-

    na bakti. Ama o aksam, aksam namazini kilip dkkni

    ka-

    pattiktan sonra kaldirima oturdu ve onu nargile imeye,

    Araplarin tttrdg su garip pipodan tttrmeye davet

    etti.

    - Neyin pesinde kosuyorsun? diye sordu yasli

    Bili-

    riye Tccari.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    91/259

    - Size neyin pesinde oldugumu syledim daha

    nce:

    Koyunlarimi geri almak zorundayim. Bunun iin de para

    gerek.

    Yasli adam nargilesine yeniden ates koydu ve

    uzun

    uzun iine ekti marputan.

    - Otuz yildir bu dkkni isletiyorum. Iyi ve kt

    kristal hangisidir biliyorum, ticaretin btn inceliklerini

    biliyorum. Dkknima, boyutlarina, msterilerime alis-

    tim. Kristal bardaklarla ay satacak olursan, is daha da

    b-

    yyecek. O zaman da ben yasama tarzimi degistirmek

    zo-

    runda kalacagim.

    - Peki, iyi bir sey degil mi bu?

    - Kendi hayat tarzima alistim ben. Sen gelmeden

    n-

    ce, dostlarim, benim aksime degisirken, isleri ktye ya

    da

    iyiye giderken, burada btn zamanimi kaybettigimi d-

    snyordum. Bu da alabildigine zyordu beni. Simdi

    du-

    rumun byle olmadigini biliyorum: Gerekten de dkkn

    tam benim hayal ettigim durumda simdi. Degismek iste-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    92/259

    miyorum, nk nasil degisecegimi bilmiyorum. Artik

    tam anlamiyla kendime alismis durumdayim.

    Delikanli ne diyecegini bilmiyordu. Bunun zerine

    konusmasini srdrd yasli adam:

    - Benim iin beklenmedik bir talih oldun,

    Tanrinin

    ltf oldun. Simdi eskiden bilmedigim bir seyi biliyorum:

    Degeri bilinmeyen her ltuf felakete dnsyor. Artik ha-

    yattan bir sey beklemiyorum. Ama sen, simdiye kadar ak-lima bile getirmedigim zenginliklere ve ufuklara bakmaya

    68

    zorluyorsun beni. Oysa, simdi bunlarin neler oldugunu

    bildigim, nmdeki byk olanaklari grdgm iin, ken-

    dimi eskiden oldugundan daha kt hissedecegim.

    nk

    her seye sahip olacagimi biliyorum ve istemiyorum bunu.

    'Iyi ki patlamis misir saticisina hibir sey

    sylememi-

    sim,' diye dsnd delikanli.

    Gnes batarken, bir sre daha nargile imeyi

    srdr-

    dler. Aralarinda Arapa konusuyorlardi, Arapa,

    konusa-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    93/259

    bildigi iin ok mutluydu delikanli. Bir dnem, yeryzn-

    de bulunan her seyi kendisine, koyunlarinin

    gretebilece-

    gine inanmisti. Ama koyunlarin Arapa gretmeleri ola-

    naksizdi.

    *Yeryznde koyunlarin gretemeyecegi daha

    baska

    seyler olmali/ diye dsnd, hibir sey sylemeden Tc-

    car'a bakarak. 'nk su ve yiyecekten baska bir sey

    ara-

    miyorlar. Galiba onlar gretmiyorlar: Ben greniyorum.'

    - Mektup, dedi sonunda Tccar.

    - Ne anlama geliyor dediginiz sey?

    - Bunu anlamak iin Arap olarak dogmak

    gerekir.

    Ama evirisi 'yazili* gibi bir sey.

    Ve nargilenin atesini sndrrken, delikanliya,

    mste-

    rilere kristal bardakta ay ikram edebilecegini syledi.

    yle zamanlar vardir ki, insan hayat irmaginin

    akis

    ynn degistiremez.

    6

    9

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    94/259

    INSANLAR SOKAGIN YOKUSUNU

    TIRMANI-

    yx>rlar ve yukariya varinca yorgunluk hissediyorlardi.

    Ama yokusun basinda, birbirinden gzel kristaller

    satilan

    bir bilriye dkkni vardi ve bu dkknda da i ferahlati-

    ci nane ayi ikram ediliyordu. Insanlar, gz kamastiricikristal bardaklarda sunulan nane ayini imek iin dkk-

    na giriyorlardi.

    - Vallahi karimin aklina hi gelmedi byle bir sey,

    diyordu adamin biri; ve bu aksam evine konuklar

    gelecegi,

    kristal bardaklarin gzelliginden etkilenecekleri iin, bir-

    ka kristal bardak satin aliyordu. Bir baska msteri, kristal

    kaplarda sunulan ayin ok daha iyi oldugunu kendi payi-

    na dogruluyordu, nk ayin rayihasi uup gitmiyordu.

    nc msteri de, byl glere sahip olmasi

    nedeniy-

    le, ayi kristal iinde ikram etmenin Dogu'ya zg bir ge-

    lenek oldugunu ileri sryordu.

    Haber kisa srede yayildi ve insan kafileleri, ok

    eski

    bir ticaret lemine bu yeniligi getirmis olan dkkni gr-

    mek iin yokusun tepesine tirmanmaya basladilar. Bunu

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    95/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    96/259

    rup tek basina nargile tttrmeye basladi.

    Hibir sey dsnmeden tttrd nargileyi. l

    koku-

    su tasiyarak esen rzgrin ugultusundan baska bir ses

    duy-

    muyordu. Sonra, nargile imeyi bitirince, elini ceplerinden

    birine soktu ve ikardigi seye bir sre bakti.

    Yklce bir para tutuyordu elinde. Yz yirmi

    koyun,dns bileti ve kendi lkesi ile su anda bulundugu lke

    arasinda bir ihracat-ithala't ruhsati almaya yetecek kadar

    para. *

    Yasli adamin uyanip dkkni amasina kadar

    sabirla

    bekledi. Birlikte ay imeye gittiler.

    - Ben bugn gidiyorum, dedi delikanli.

    Koyunlarimi

    almaya yetecek kadar param var. Sizin de Mekke'ye

    gide-

    cek kadar paraniz var.

    Yasli adam hibir sey sylemedi.

    - Hayir duanizi istiyorum sizden, diye steledi

    deli-

    kanli. Bana yardim ettiniz.

    Yasli adam ses ikarmadan ay hazirliyordu.

    Sonun-

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    97/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    98/259

    dugunu grd. Acinacak durumdaydi, varligi tamamen

    ak-

    lindan ikip gitmisti. Iinde, her zaman oldugu gibi kitabi

    ve yamisi vardi. Sokakta karsisina ikan ilk ocuga

    arma-

    gan etmeyi dsndg yamiyi heybeden ikartirken

    yere

    iki tas dst. Urim ile Tummim.

    O zaman yasli krali animsadi, animsayinca da,bu

    rastlasmayi uzun sredir dsnmemis oldugunu fark ede-

    rek sasirip kaldi. Btn bir yil durmadan alismis, Ispan-

    ya'ya basi nde dnmemek iin gereken parayi

    kazanmak-

    tan baska bir sey dsnmemisti.

    "Hayallerinden asla vazgeme, demisti yasli kral.

    Sim-

    gelere dikkatli ol."

    Urim ile Tummim'i yerden aldi ve yeniden kralin

    ya-

    kinlarda bir yerde oldugu duygusuna kapildi. Garip bir

    duyguydu bu. Yil boyu acimasizca alismisti ve isaretler

    gitme zamaninin geldigini gsteriyordu.

    'Geriye dnp kaldigim yerden devam edecegim,'

    di-

    ye dsnd delikanli. 'Ne var ki, Arapayi koyunlardan

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    99/259

    grenmedim.'

    Ama koyunlar ok nemli baska bir sey

    gretmisler-

    di: Yeryznde herkesin anladigi bir dil vardir ve kendisi,

    dkkni gelistirirken bu dilden yararlanmistir. Bu cosku-

    nun dilidir, arzu edilen ya da inanilan bir seyi

    gereklestir-

    mek iin sevgi ve tutkuyla yapilan girisimlerin dilidir.

    Tanca artik onun iin yabanci bir kent degildi. Burayi fet-

    .hettigi gibi btn dnyayi fethedebilecegin! hissetti.

    7

    3

    "Bir seyi gerekten istedigin zaman, arzunu

    gerekles-

    tirmeni saglamak iin btn evren isbirligi yapar," demisti

    yasli kral.

    Ama hirsizlardan, usuz bucaksiz llerden,

    dsleri-

    nin ne oldugunu bilen, ama bunlari gereklestirmek iste-

    meyen insanlardan sz etmemisti yasli kral. Piramitlerin

    bir tas yiginindan baska bir sey olmadigini ve isteyenin

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    100/259

    kendi bahesine tas yigabilecegim sylememisti yasli

    kral.

    Ve eski srnzden daha bygn satin alacak kadar

    pa-

    raniz oldugunda, bu sry satin almayi kendiniz iin g-

    rev bildigimizi de sylemeyi unutmustu.

    Heybeye/toparladi ve teki antalarla birlikte aldi.

    Merdiveni inim; teki msteriler kristal bardaklardan ay-

    larini yudumlarken bir yabanci ifte hizmet etmekteydiyasli adam. Sabahin bu erken saatinde, iyi bir baslangiti

    gne. Delikanli, bulundugu yerden, Billriye Tccarinin

    salarinin yasli kralin salarina tamamen benzediginin

    far-

    kina vardi ilk kez. Yersiz-yurtsuz, yiyecek-ieceksiz du-

    rumda Tanca'da uyandigi ilk gn rastladigi seker tccari-

    nin glmsemesini animsadi; bu glmseme de yasli

    krali

    animsatiyordu.

    "Sanki buradan gemis ve bir iz birakmis gibi/

    diye

    dsnd. "Sanki bu insanlar yasamlarinin herhangi bir

    d-

    neminde kralla karsilasmislar gibi.* stelik kendi Kisisel

    Menkibesini yasayan kimseye her zaman grndgn

    de

    sylemisti.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    101/259

    Billriye Tccari ile vedalasmadan ayrildi oradan.

    Kuskusuz onu grebilirdi, ama aglamak istemiyordu. Ne

    var ki buradaki yasantisini, grendigi iyi seyleri

    zleyecek-

    ti. Kendine iyice gveni vardi ve dnyayi ele geirmek is-

    tegi duyuyordu.

    *Ama eskiden tanidigim kirlara gidip gene koyun

    g-

    decegim.* Ancak, artik bu kararindan dolayi mutlu degil-

    di. Btn bir yil, bir ds gereklestirmek iin alismisti,

    ama bu ds, her dakika, giderek nemini yitiriyordu. Bel-

    ki de gerekte byle bir ds yoktu.

    74

    "KimbIlIr, belki de Billriye Tccari gibi olmak daha

    iyidir? Mekke'ye hi gitmeden oraya gitme arzusuyla

    yasa-

    mak.' Ama Urim ile Tummim'i elinde tutuyordu ve bu

    iki ta yasli kralin gcn ve iradesini kendisine aktariyor-

    du. "Bir rastlanti sonucu -ya da bir isaret/ diye dsnd-

    buraya geldigi ilk gn ugradigi kahveye geldi. Hirsiz

    orada

    degildi. Patron bir bardak ay getirdi.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    102/259

    'Yeniden oban olabilirim,' dedi kendi kendine.

    "Ko-

    yunlara bakmayi grendim ve onlarin nasil bir sey olduk-

    larini unutamam kesinlikle. Ama belki de Misir Piramitle-

    rine gitme olanagim olmayacak bir daha hibir zaman.

    Yasli adamin ggsnde altin bir ggslk vardi ve benim.

    gemisimi biliyordu. Gerek bir kraldi, bir bilge kral.'

    Endls ovalariyla arasinda vapurla iki saatlik bir

    me-safe vardi ancak, ama kendisiyle Piramitler arasinda bir

    l

    vardi. Delikanli durumu bir baska aidan da

    grebilecegini

    dsnd: Aslinda simdi hazinesine iki saat daha az uzak-

    taydi. Bu iki saatlik menzile varmak iin asagi-yukan bir

    yil harcamis olsa bile.

    "Koyunlarima neden kavusmak istedigimi ok iyi

    bili-

    yorum. Koyunlari oktandir taniyorum; insana fazja yk

    olmazlar ve sevebilirim onlari; hazinemi l gizliyor, ama

    l sevecek miyim, sevmeyecek miyim, bunu bilmiyo-

    rum. Hazineyi bulamayacak olursam, gene yurduma

    d-

    nebilirim, iste, hayat ihtiyacim olan parayi bir anda verdi

    bana ve gereken zamanim da var. yleyse neden

    olmasin?'

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    103/259

    O anda iinde mthis bir rahatlama hissetti.

    Istedigi

    anda tekrar obanlik yapabilirdi. Caninin ektigi anda

    kristal saticisi olabilirdi. Belki de dnya baska hazineler

    de

    gizliyordu, ama kendisi bir tek ds grms ve bir krala

    rastlamisti. Bu da herkesin basina gelmezdi.

    Kahveden ikarken ok mutluydu. Tccara mal

    sagla-

    yan mteahhitlerden birinin, kristalleri, l geen ker-

    vanlarla getirdigini animsamisti. Urim ile TummIm'i elle-

    rine aldi; bu iki tas sayesinde, iste yeniden hazinenin izini

    sryordu.

    7

    5

    "Ben her zaman kendi Kisisel Menkibesini

    yasayanla-

    rin yanindayim," demisti yasli kral.

    Piramitlerin gerekten de ok uzakta olup

    olmadikla-

    rini grenmek iin ambara kadar yrse ne kaybederdi?

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    104/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    105/259

    lari yle bir evreye ulasmisti ki, bundan teye gitmesi

    ola-

    naksiz gibiydi. Herhangi bir simyaciyla iliski kurmak iste-

    mis, ancak bunda basarili olamamisti. Ne var ki, tuhaf in-

    sanlardi su simyacilar, kendilerinden baskasini

    dsnm-

    yorlar ve ona yardimci olmayi kabul etmiyorlardi,. Kimbi-

    lir, belki de Sihirli Tas'in1 -baska bir deyisle, Felsefe Ta-

    Si'nin- gizini kesfedememislerdi ve belki de bu yzden

    ses-

    sizlige gmlyorlardi?

    Felsefe Tasi'ni bos yere ararken, babasindan

    kalan ser-

    vetin bir blmn harcamisti. Dnyanin en byk k-

    tphanelerine gitmis, simyacilikla ilgili en nemli, en en-

    der kitaplari satin almisti. Bu kitaplardan birinde, nl bir

    1 SJmyacilara gre madenim altnia rviren tas.. (fv.)

    7

    7

    Arap simyacinin bundan yillar nce Avrupa'yi ziyaret et-

    tigini okumustu. Kitapta, bu Arap simyacinin iki yzyili

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    106/259

    askin bir sre nce, Felsefe Tasi'ni ve Ebed Hayat Iksi-

    ri'nI kesfettigini yaziyordu. Bu yk ingiliz'i etkilemisti.

    Ama dostlarindan biri le yaptigi bir arkeoloji

    gezisinden

    sonra, olaganst gleri olan bir Arap'tan sz etmemis

    olsaydi, bunun da tipki tekiler gibi bir efsaneden baska

    bir sey olmadigini dsnecekti.

    "Fayoum Vahasi'nda yasiyor," demisti, "insanlar,

    ya-sinin iki yz yili astigini ve herhangi bir madeni, altina d-

    nstrme gcne sahip oldugunu sylyorlar."

    Kendinden geen Ingiliz mthis heyecanlanmisti.

    Bu-

    nun zerine, nceden yapmis oldugu btn anlasmalari

    bozdu, en nemli kitaplarini yanina aldi, ve iste disarida

    Sahra'yi geecek byk bir kervan hazirlanirken, kendisi

    simdi bir hayvan ahirina benzeyen ambarda

    bulunuyordu.

    Ve bu kervan AL-Fayoum'dan geecekti.

    "Su lanet olasica Simyaciyi mutlaka bulmaliyim,*

    diye

    dsnd Ingiliz.

    Ve hayvanlarin kokusu daha bir katlanilir oldu.

    Ingiliz'in bulundugu binaya antalar yklenmis bir

    Arap genci girdi ve onu selamladi.

    - Nereye gidiyorsunuz? diye sordu gen Arap.

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    107/259

    - le, diye yanitladi ingiliz; ve tekrar okumaya

    dal-

    di. Su anda kimseyle konusmak istemiyordu. Simyaci

    ken-

    disini kuskusuz sinavdan geirecegi iin on yil iinde g-

    renmis olduklarini animsamasi gerekiyordu.

    Arap gen de bjr ktsp ikartip okumaya basladi.

    Ki

    tap Ispanyolca yazilmisti. 'Bir sans,' diye dsnd Ingiliz

    Ispanyolcayi, Arapa'dan daha iyi konusuyordu ve bu de

    likanli da Fayoum'a gidecekse, nemli seylerle ugrajmad

    gi zamanlar yaninda sohbet edecek biri olacakti.

    78

    'OK GARIP/ DIY DSND DELIKANLI,

    yknn basinda yer alan cenaze trenini yeniden /okur-

    ken. 'Kitabi okumaya baslayali neredeyse iki yil olacak

    br

    sre sonra, ama bu sayfalardan teye geemedim.'

    Yanin-

    da kendisine engel -olacak bir kral bulunmasa da,

    dikkatini

    kitapta toplayamiyordu. Ama simdi nemli bir seyi anli-

    yordu: Bir seye karar vermek baslangitan baska bir sey

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    108/259

    degildir. Insan bir seye karar verdigi zaman, karar verdigi

    sirada hi ngrmedigi, dsnde bile aklina gelmeyen bir

    yne dogru, siddetli bir akintiya kapilip gidiyordu.

    'Haznemi aramaya karar verdigimde, bir billriye

    dkkninda alisacagim hi aklima gelmemisti,' diye d-

    snd, dsncesini dogrulamak iin. 'Ayni sekilde, bu

    kervan, almis oldugum bir karara uygun olabilir, ama g-

    zerghi bir gjz olarak kalacak her zaman.'

    Karsisinda, kendisi de bir kitap okumakta olanAvru-

    pali vardi. Sevimsiz bir adamdi: Ieri girdiginde kendisine

    kmseyerek bakmisti. Belki dost olabilirlerdi, ama Av-

    rupali hemen susmustu.

    Delikanli kitabini kapatti. Bu Avrupali ile arasinda

    herhangi bir benzerlik kurulmasina olanak verecek hibir

    sey yapmak istemiyordu. Cebinden Urim ile Tummim'

    ikartip taslarla oynamaya basladi.

    Yabanci bir iglik atti:

    - Bir Urim ile bir Tummim!

    Delikanli taslari hemen cebine koydu.

    - Satilik degiller, dedi.

    - Pek bir sey etmezler, dedi Ingiliz. Alt tarafi iki

    ka-

    ya kristali, hepsi bu. Yeryznde milyonlarca kaya kristali

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    109/259

  • 7/22/2019 Simyac Paulo Coelho

    110/259

  • 7/22/2019 Simyac